Mehmet Barlas denilince başta Emre Kongar’la yaptığı tartışma izlencesi gelir aklıma, ardından da tam yirmidokuz başbakan gördüğünü/ hepsini desteklemiş olması…
Kimileri “işini bilen” olarak tanımlar bunu, kimileri de tan tersi, üstelik sokakta söyleseniz kavgaya neden olacak sözlerle betimlerler!
Benim amacım “tanımdan” daha çok, en son yazılarından birinde kullandığı “fırsatçılar yüzünden, iktidarın büyük fedakarlıkla yaptığı ücret artışları bir anda eriyor” tümcesi!
Barlas, yazısında maaşlara daha zamlar yapılmadan/ hesaplara yatmadan temel tüketim ürünlerinin etiketlerinin değiştirildiğini, fırsatçıların yapılan zammı anında erittiklerini yazmış!
Bu olgu, bugün için yaşananmış gibi…
***
Şu “fırsatçılardan” önce, geçtiğimiz yılın bu günlerini anımsadınız mı; şunları yazmıştım:
“Yeni yılın şubat ayında ödenecek “asgari ücret” açıklandığında, kafalar neden karıştı/ sevindirik delisi olundu anlamayanlardanım!
En çok da “yeni yılın ilk armağanı” niteliğinde “tarihsel zam” açıklamasını dinlerken…
Bir buçuk ay sonra çalışanlara ödenecek, sözde geçen yıla göre yüzde elli artırılan “zam”, araştırmalara göre, daha bugünden “açlık sınırının altında” kaldı!
Tanımı şu: yeni yıl armağanı denilen “zam”, açlık demek! Her akşam corona virüs haberi verenler, insanları aşılanmaya zorlayanlar, sağlıklı olmak için aşının en iyi yöntem olduğunu ileri sürenler balkona çıkıp yaşadıkları kente bakıyorlar mı hiç acaba?
Baktıklarında ne görüyorlar, penceresi camsız evlerde yakılan kömürün sası kokusunu alıyorlar mı?”
***
Geçtiğimiz yıl, insanlar yeni yıla girerken “baskın” biçiminde elektrikle doğalgaza zamlar gelmiş, yılın ilk gününe uyananla duydukları zamlarla sarsılmıştı!
Elektrikle doğalgaza zam gelir de, diğer temel tüketim ürünlerine gelmesi engellenebilir miydi; Hayır! Öyle de oldu! Sokakta, tabla üzerindeki ürünlerde, pazar tezgahlarında, market raflarında elimizi uzattığınız her şeyde yansımalarını gördük! Görmemeli miydik?
Eğer, piyasadaki zamları sorgulayacak başta “enerjide” oluşan zamları sormak gerekmiyor mu? Vitrinlerin loşluğu, mağaza içerisinin eskisi gibi aydınlık olmayışı bunu göstermiyor mu?
***
Ülkede yirmi yıldır görev yapan “iktidarın” fırsatçıları çoğu zaman koruduğuna, haksız kazançlarına sessiz kalındığına, böyle bir katmanı oluşturduğuna, kimi zaman da bunlarla tartıştığına inanıyorum!
Şimdi özellikle üzerinde durdukları, milyarca ceza yazdıkları marketler için, önce de “küçük esnaf da artık gerçeği görecek, kendi aralarında birleşme suretiyle aşacaklar, marketler, süpermarketler halinde, bunu aşma gayretinde olacaklar” denildiğini unutmayalım!
Barlas’da, fırsatçıların kimler olduğunu, nasıl oluştuklarını yazmalı; bu “iktidarla” büyüyen firmalar mı, kimler bunlar?