Şu CHP, bir garip parti oldu…
Genel Başkanının tam destek verdiğini açıkladığı Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Operasyonuna karşı çıkıyor..
Almanya'da olduğu gibi, kimi Afrin'e destek veren Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu yuhalamaktan bile çekinmiyor..
Almanya'dakiler, Afrin'e desteği yuhalar da, _Türkiye'dekiler, hadi Adana'dakiler diyelim geri kalırlar mı?..
Geçenlerde güven tazeleyen bir Kadın Kolu Başkanı, sosyal medya hesabından önceki gün bir paylaşım yaptı..
Paylaşımda, "Yürekler yandı. Gencecik yiğitlerimiz bir hiç uğruna şehit oluyorlar.." diye yazdı..
Paylaşımda yürekleri yakan, hiç uğruna şehit olan gençler olarak sanırım Türk askerleri kastediliyor..
Başka türlü olmasını, başkalarının kastedildiğini aklıma bile getirmek istemiyorum..
CHP'nin hanımefendi başkanına göre, Afrin'e yapılan Zeytin Dalı Harekatı bir hiç uğruna yapılan harekat..
Anlamı ve gereği olmayan bir hareket..
Bu paylaşımın iki yorumu var..
Ya, CHP'li hanımefendi, ne zaman PKK'ya yönelik bir hareket olsa barış diye yollara düşenler gibi, PKK ve türevlerine operasyon yapılmasına, Türkiye'nin güvenliğini sağlayacak adımlar atmasına karşı…
Ya da, siyasi iktidara muhalefet beynin teslim almış, gözlerini muhalefet hırsı bürümüş, Türkiye'nin iç güvenliğini ve bütünlüğünü sağlamak için başlattığı bir harekata karşı çıkıyor..
Bu sözleri okuyunca, bu tip insanları gördükçe, insan sormadan edemiyor:
Atatürk'ün kurduğu CHP, ne zaman böyle ulusal konularda duyarsız insanların eline geçti?..
Bir gün de, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Atatürk'ün partisinin yöneticileri olduğunu hatırlayın, Atatürk gibi davranmaya çalışın..
Türkiye'nin çıkarları, partinizin, şahsınız menfaatlerinden üstün tutun..
Türkiye'ye desteği, Türkiye'nin güvenliğine kastetmek isteyenlere desteğe yeğleyin!…
****************
Türk asıllılar özüne dönüyor
21. yüzlık Türk asrı olacak diyoruz ya, boşuna demiyoruz..
Bakın, Türkiye'de onca baskıya, onca milli değerlere uzak siyasilere karşın Türkçülük ve Turancılık hızla yükseliyor..
Gençlerimiz, ölüme tıpkı ataları gibi güle oynaya gidiyor..
Nereye gittiklerini soranlara, Afrin'e değil "Kızılelma'ya gidiyoruz" diye yanıt veriyorlar..
7'de 77'ye, herkes artık Arapların Yahudilerden aşırdığı rabia işaretini değil, Türklerin ortak değeri Bozkurt'u simgeleyen işaretleri yapıyor..
Macaristan'da Turancı Hareket iktidara yürüyor..
Arfin'e yapılan Zeytin Dalı Harekatı'na, bizimkilerin günlerce ağladığı Filistin, Mısır başta olmak üzere Arap ülkelerinden hiç bir destek gelmezken, hatta harekata karşı çıkıp terör örgütüne destek açıklamaları gelirken, Turan coğrafyasının her tarafından dini ne olursa olsun bütün Türkler tek vücut olarak Türkiye'nin ve Türk askerinin yanında yer alıyorlar..
Öze dönüşün hızlandığı bir başka Turan coğrafyası ise Bulgaristan..
Türkiye'de çoğumuzun müslüman Türklerin dışındakileri düşman olarak ve "Slav ülkesi" olarak gördüğü Bulgaristan özüne dönüyor..
Yani Türklüğe ve Turan'a dönüyor..
Geçtiğimiz günlerde, Bulgaristan'da çok sayıda Bulgar genci "Göktanrı incancına" sahip olduklarını, Slav olmadıklarını düzenledikleri bir eylemle dünyaya haykırdılar..
Bizim Slav olarak gördüğümüz Bulgarlar, aslında bizim gibi Türk..
Bulgar Türkleri; Bulgar, Avar, Peçenek, Hun Türklerinin torunları arısında yer alıyorlar..
Tıpkı bizim gibi..
Geçtiğimiz yıllarda yükselmeye başlanan Bulgar milliyetçiliği, Türkiye'de Türkçülük Turancılığa ve Türklüğe düşman kimi çevrelerce, "Türk karşıtı" olarak tanıtılmıştı..
Biz ise, o hareketin, Bulgarları özüne döndürecek bir hareket olduğunu ısrarla savunmuştuk..
Bizim dışladığımız, Macar Turancılarının sahip çıktığı Bulgar milliyetçileri, sonunda Bulgar milliyetçiliği bir adım daha ileriye taşıdılar..
Bulgarların "slav" olmadıklarını haykırdılar..
Ortodoks hıristiyanlığın kendi dinleri olmadığını, Bulgarların öz dininin "Tanrı/Tangra/Tengri" olduğunu, inançlarının Göktanrı inancı olduğunu yüksek sesle dillendirmeye başladılar..
Sofya'da "Biz slav değiliz. Biz Ortodoks Hıristiyan değiliz. Bizim dinimiz Tanrı, inancımız Göktanrı" diye eylem yaptılar..
Ellerindeki bayraklarda, bizim burada yanlış bilinen, kimilerinin Kayı boyu arması sandığı, milliyetçi oyları devşirmek isteyen bir partini kelime oyunuyla logo olarak kullanmaya çalıştığı tamga ile Tanrı'yı temsil eden "Oz" tamgası bulunuyordu..
Türkiye'de Kayı boyuna ait sanılan tamga binlerce yıl öncesinden beri Peçenek ve Avar Türkleri tarafından kullanılan bir tamga olduğunu, bu nedenle Bulgaristan, Romanya ve Macaristan'da yoğun olarak kullanıldığını da buradan ekleyelim..
Bulgar milliyetçileri de, atalarının kullandığı tamgayı bugün gururla bayraklarında taşıyorlar..
Bulgar milliyetçileri, Tanrı dininde, Göktanrı inancında olduklarını ve Slav olmadıklarını haykırdıkları eylemleri gibi tüm eylemlerinde bu tamga ile oz tamgasını birlikte kullanarak Tanrı/Türk vurgusu yapıyorlar..
Bulgar Türkleri, son eylemleriyle, Dünya Türkleri arasında başlayan öze dönüş hareketi içerisinde yer aldılar..
Mezopatamya'nın semitik masalları, dünya Türklüğü arasında başlayan ve çığ gibi büyüyen öze dönüşün önünde duramaz, ona bir engel koyamaz..