Son günlerde, yapılan bazı hareketler, FETÖ’nün MHP üzerinde hala hesaplarınınn olduğunu ortaya koyuyor..
Gerek ülke genelinde, gerek Adana’da MHP’ye yönekil açıklamalar ve iddiaları dikkatle incelediğinizde bu durumu kolayca saptamak olası..
Bir zamanlar, mensuplarının MHP’den aday yapmak isteyen, başaramaıynca önce işgale, ardından bölmeye çalışan Fetullahçı yapı, hala MHP üzerine oyun oynamaya çalışıyor..
2023 ve 2024 seçimleri sürecinde MHP’yi siyasal islama teslim olduğu algısını yaratmaya çalışan ancak kendisi bizzat ABD destekli ılımlı islam projesinin başaktörü olan yapı, bugün de sözde tarafsız haber ve değerlendirmeler kılıfı altında MHP’yi içewriden karıştırmak iiçin çaba harcıyor..MHP’de parti içi rahatsızlıklar olduğu, teşkilatların görecden alınacağı hatta MHP’lilierin aralarında gruplaşarak gixzli toplantılarla il ilçe vaşkan adayı belirledikleri yalanlarının sözde araştırmacı gazetecilik kisvesi altında kamuoyuna empoze etmeye çalışıyorlar..
Önceki yıllarda, MHP’yi ele geçirme operasyonlarırı sert bir şekilde önleyen MHP’nin, FETÖ’nün günümüzdeki oyunlarının da aynı sertlikte savuşturacağından kuşku yok..
MHP üzerine oyunlar kurmaya çalışan malum örgüt ve yandaşlarının oyunları bir kez daha tutmayacak, hevesleri bir kez daha kursaklarında kalacaktır..
İşçinin ve emeğin bayramı: 1 Mayıs
İşçilerin günlük çalışma süresinin düşürülmesi için başlattığı mücadeleden doğan 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında yüzyıldan fazladır emek ve işçi bayramı olarak kutlanıyor.
8 saatlik işgünü kavramı ilk kez Robert Owen tarafından 1817 yılında İngiltere’de dile getirildi. Owen’ın sonraları slogana dönüşen formülü şöyleydi: 8 saat iş, 8 saat uyku, 8 saat canımız ne isterse…
Rosa Luxemburg 1894′te kaleme aldığı metinde şöyle anlatıyor 1 Mayıs’ın doğuşunu:
“Sekiz saatlik işgününü kazanmanın bir aracı olarak bir işçi bayramı kutlamasının kullanılması fikri ilk olarak Avustralya’da doğdu. İşçiler 1856′da, sekiz saatlik işgünü talepli bir gösteri olarak, mitingler ve kutlamalar eşliğinde bir günlük genel grev yapmaya karar verdiler. Bu kutlamanın tarihi de 21 Nisan olacaktı. İlk başta, Avustralyalı işçiler bunu sadece 1856 yılı için düşündüler.
İlk kez 1856’da Avustralya’nın Melbourne kentinde taş duvar ustaları ve inşaat işçileri yoğun çalışma süresinin günlük 8 saate düşürülmesi talebinde bulunarak iş bıraktı.
İşçiler, taleplerini dile getirmek için 21 Nisan 1856’da Melbourne Üniversitesi’nden Parlamento Evi’ne kadar yürüdü.
Avustralya’nın ardından ABD’deki işçiler de 1884’te işverenlerden çalışma saatlerini azaltmalarını talep etti.
ABD'de günlük çalışma süresinin 12 saatten 8 saate indirilmesi için başlatılan mücadele, 1886’da kitlesel grevlerle yaygınlaşıp küresel nitelik kazandı.
Bundan tam yüz otuz sekiz yıl önce ABD’deki genel greve 350 bin, bazı kaynaklara göre yarım milyona yakın işçi katıldı. Grev ve gösteriler 1 Mayıs'tan sonra da devam etti.
3 Mayıs 1886’da Chicago’daki McCormick fabrikasında, en az altı işçinin hayatını kaybettiği bir çatışma yaşandı. Ertesi gün polis saldırısını protesto etmek için Haymarket Alanı'nda yapılan gösteride polis saflarının önünde patlayan bomba sonucu 7 polis hayatını kaybetti. Geri kalan polisler protestoculara ateş açtı. Belirsiz sayıda protestocu öldü ve yaralandı.
Uluslararası İşçi Kardeşliği Örgütü’nün 1889’daki Paris Kongresi’nde, yılın bir gününün dayanışma amacıyla işçilerin ortak bayramı ilan edilmesi kararlaştırıldı.
ABD’li sendikacıların önerisi üzerine o gün "1 Mayıs" olarak belirlendi. O tarihten itibaren 1 Mayıs, dünyanın dört bir yanında “Emek Bayramı”, “İşçi Bayramı” ve “1 Mayıs Bayramı” gibi adlarla kutlanmaya başlandı.
Osmanlı’da 1 Mayıs ilk kez ne zaman kutlandı? Bu tarihçiler tarafından yıllardır tartışılan bir konu. Çok yakın geçmişe kadar genel kanı ilk olarak Üsküp’te kutlandığı yönündeydi.
Ancak, DİSK Genel-İş Sendikası’nın arşivinde yer alan bildiriye ve tarihçi Dr. Oktay Gökdemir’in verdiği bilgilere göre ilk 1 Mayıs, 1906’da Basmane Altınpark’taki bir çınar ağacının altında kutlandı.
Bildirinin günümüz Türkçesine çevirisi şu şekilde:
“Yurtsever Kardeşlerim!
Şerefli Gazete Çalışanları!
Haberiniz olsun ki,
1 Mayıs Dünya İşçileri Bayramı münasebetiyle amele kıraathaneleri civarındaki tren istasyonu mevkiinde toplantı ve gösteri vardır.
Cemiyet Reis Vekilleri Celil ve İsameddin Efendi 1906”
İzmir’i 1909’da Üsküp izledi.
İstanbul’da ise ilk 1 Mayıs kutlaması 1910’da yapıldı. Osmanlı döneminde işçi örgütlenmesinin en gelişmiş olduğu yerlerden biri Selanik’ti ve 1911 yılında burada tütün, liman ve pamuk işçileri 1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.
İŞGAL ALTINDA 1 MAYIS
1919, 1920, 1921… 1 Mayıs işçi bayramları işgal altındaki İstanbul’da bağımsızlık mitinglerine dönüştü. İşgal güçlerinin yasaklamalarına rağmen kutlamalara katılımlar yoğundu.
1922 yılındaki 1 Mayıs işçi bayramı ise bu kutlamalar arasında en dikkat çekeni oldu.
Tevhid-i Efkar gazetesi işgal güçlerinin yasaklamasına ve askeri suç kabul edileceğini açıklamasına rağmen müdahale etmediği o eylem gününü şöyle anlatıyor:
“Türkiye Sosyalist, sosyal demokrat, beynelmilel amele ittihad, Ermeni Hınçak, işçi ve çiftçi fırkaları ile imalat-ı harbiye fabrikalarına mensup 1500’e karib amelenin ve işçi kadının merkez-i umumisi binası önünde tecemmuunu müteakip Türkiye Sosyalist Fırkası Reisi Şakir Rasim Bey, kısa bir hitabe ile dünya işçilerinin bayramı başladığını söyledi, bu esnada bir alkış tufanı içinde ‘Yaşasın sosyalistler, kahrolsun burjuva hükümeti!’ avazeleri yükselmeye ve mızıka tarafından da Enternasyonal ve 1 Mayıs marşları çalmaya başladı. Bundan sonra önde bayraklar ile kadınlar ve arkada mızıka ile erkekler olduğu halde kırmızı bir dalga şeklinde sosyalistler Şişli’ye doğru yürümeye başladılar. Yürüyüş esnasında mızıka ile beraber amele hep bir ağızdan Enternasyonal marşını söylüyordu. Tramvaylar durmuş, halk ilk defa şehrimizde şahidi olduğu tezahüratı temaşaya dalmıştı.”
CUMHURİYET DÖNEMİNDE İLK RESMİ KUTLAMA 1923’TE OLDU
Osmanlı’nın ardından, Cumhuriyet döneminde Sovyetler Birliği ile dostluk ilişkisi çerçevesinde 1 Mayıs 1922’de Ankara’da İşçi Bayramı olarak kutlandı.
Prof. Dr. Mete Tunçay 1922 1 Mayıs'ını 'Türkiye'de Sol Akımlar' adlı eserinde şu şekilde aktarır:
“1 Mayıs 1922’de ilk işçi bayramı kutlandı. İmalatı Harbiye, demiryolu işçileri ve mürettipler, eş ve çocuklarının da katıldığı bir toplantı yaptılar. İzmir Mebusu Yunus Nadi (Abalıoğlu), Menteşe Mebusu Tevfik Rüştü (Aras) ve Rus elçiliğinden bazı memurların katıldığı bir tören yapıldı ve akşam da Millet Bahçesi’nde eğlence düzenlendi.”
Resmi olarak kutlanması ise ilk kez 1 Mayıs 1923’te oldu.
1924’te hükümet kitlesel 1 Mayıs kutlamalarını yasakladı.
1925`te çıkan Takrir-i Sükun Yasası, İşçi bayramını kutlamayı yasakladı ve uzun yıllar bu yasak geçerliliğini korudu.
1935 yılında 1 Mayıs’a ‘Bahar ve Çiçek Bayramı’ adı verildi ve ücretsiz tatil günü ilan edildi.
27 Mayıs 1960’ta Toplu Sözleşme, Grev ve Lokavt Kanunu’nun kabul edildiği 24 Temmuz 1 Mayıs yerine önerilse de, bu öneri kabul görmedi.
1960'lı yıllarda, işçi hareketi gerçek bir gelişme ve sıçrama yaşamasına rağmen, kitlesel 1 Mayıs kutlamaları yapılmadı.
Yasaklamalar 1976’ya kadar sürdü. DİSK öncülüğünde ilk kez kitlesel olarak TaksimMeydanı’nda kutlandı.
Taksim Meydanı’nda 1977’de düzenlenen 1 Mayıs programında, DİSK Genel Başkanı Kemal Türkler’in konuşması sırasında meydandakilere ateş açılması sonucu 37 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi yaralandı.
Bu olay da gerekçe gösterilerek 12 Eylül askeri darbesinin ardından 1 Mayıs, bayram olmaktan çıkarıldı ve kutlanması yasaklandı.
Darbecilerin resmi tatil olmaktan çıkardığı 1 Mayıs, yıllar sonra 2009’da “Emek ve Dayanışma Günü” adıyla tekrar resmi tatil ilan edilerek, kutlanmaya başlandı.
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun!