Adana'da bazı siyasetçilere bir haller oldu..
Belediye başkanlarının, kent dışına çıktıklarında, yerlerine yaptıkları günübirlik görevlendirmeler bile övünme aracı oldu..
Adamlar bir günlüğüne başkanlık koltuğuna oturdukları için neredeyse havalara uçacaklar..
Hatta kendilerini 5 yıl boyunca başkan olarak ilan edecekler!..
Bunların bir günlük koltuğa oturduklarında sergiledikleri çılgınca sevinci, 23 Nisan'da o koltuklara oturan çocuklarımız bile göstermiyor..
Acaba diyorum, belediye başkanlığı koltuğu beklerken meclis üyeliğiyle yetinmenin yarattığı travmayı atlatabilmek için mi çılgınca seviniyorlar?…
Yoksa başkanvekilliğin son durak mı sanıyorlar?..
*************
Kayyum bu kadar parayı ne yaptı
31 Mart yerel seçimlerinden ardından yeni başkanların başına oturdukları belediyelerin ekonomik röntgeniyle ilgili açıklamaları yeni yeni gerçekleri ortaya çıkarıyor..
Bunların başında da, belediyelerin büyük çoğunluğunun borç batağında olduğu geliyor..
Seçilmişler neyse de, atanmışların yönettiği belediyelerde de anormal bir borçlanma, borç batağına saplanma durumları meydana gelmiş..
Örnek Mardin Büyükşehir Belediyesi..
17 Kasım 2016'da İçişleri Bakanlığı Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Türk'ü görevinden uzaklaştırmış yerine kayyum olarak Mardin Valisi Mustafa Yaman'ı atamıştı..
Belediye kayyuma kasasında 93 milyon lira nakit para ile teslim edilmişti..
2016'da görevden uzaklaştırılan Ahmet Türk, 31 Mart seçimlerinde HDP adayı olarak seçimi kazanarak yeniden Mardin Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğuna oturdu..
Ama, kasasında 93 milyon lira para ile teslim ettiği belediyeyi bu kez 620 milyon borçla teslim aldı..
Kayyum yönetiminde kasadaki 93 milyon lira erimiş, üstüne de 620 milyon borçlanılmış..
Aradaki uçurumu görünce insan sormadan edemiyor; Kayyum yönetimi 2,5 yılda bu kadar parayı ne yaptı, nerelere harcadı?
*******************
Millet'ten Cumhur'a mı geçecek?..
31 Mart'ta bir büyük kentte Millet İttifakı'ndan belediye başkanı seçilen siyasetçinin, Cumhur İttifakı ile temas kurmaya çalıştığı söyleniyor..
Bir zamanlar MHP'den belediye başkanlığı yapmış, aday olmuş çiçeği burnunda başkanın 6 Nisan'da, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nden randevu istediği kulislere sızdı..
Gelen bilgiler, Bahçeli'nin o isteği geri çevirdiği yolunda..
Ancak, başkanın randevu talebinden vazgeçmeye pek niyetli olmadığı da söyleniyor..
Şimdilerde Bahçeli'den randevu için aracılar devreye sokmuş..
Aracılar, bazı konularda ödünsüz tutumlara sahip olmasıyla bilinen MHP liderini ikna edebilirlerse, başkanın sabırsızlıkla beklediği görüşme gerçekleşebilecek..
Deniyor ki, eğer o görüşme gerçekleşirse, aynı gün başkanın Millet'ten Cumhur'a geçiş yaptığını da göreceğiz...
*****************
Saklanan bir gerçek
Bir kaç gündür, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde Başkan Ekrem İmamoğlu'nun uyuşturucu ile mücadele için komisyon kurulması önerisinin AKP ve MHP'li meclis üyeleri tarafından reddedildiği, "mahalle baskısı" sonunda AKP ve MHP'li üyelerin geri adım attığı yolunda haberler gündemi işgal ediyor..
Sadece İstanbullular değil, bizler de merakla tartışmaları takip ediyoruz..
Olay aslında, tamamiyle, Meclis'te çoğunluğu elinde bulunduran AKP ve MHP'li meclis üyelerini sindirerek, İmamoğlu'na rahat çalışma olanağı sağlamaya yönelik bir algı operasyonu..
O nedenle, AKP ve MHP üzerine baskı oluşturulmaya çalışılıyor..
Uyuşturucu ile mücadele komisyonu hamlesi de bunun tipik örneği..
Ekrem İmamoğlu'nun önergesi Uyuşturucu ile Mücadele ve Cinsiyet Eşitliği Komisyonları oluşturulmasın içeriyordu..
Yani, önerge sadece uyuşturucu ile mücadeleyi içermiyordu..
Önergenin içinde LGBT olarak bilinen lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender bireyler ile ilgili düzenlemeler bulunuyor..
AKP ve MHP'li meclis üyelerinin karşı çıktıkları noktada burasıydı..
AKP ve MHP'li meclis üyelerinin kurulmasına onay vermediği şey, İmamoğlu'nun önergesindeki işte bu Cinsiyet Eşitliği Komisyonu.
Ama, olayı medyaya taşıyanlar, komisyonun içine saklanan LGBT maddesinin hiç bahsetmeyerek, AKP ve MHP'li meclis üyelerinin uyuşturucuyla mücadele için komisyona kurulmasına karşı çıktıklarını iddia ettiler..
AKP ve MHP'yi uyuşutrucuyla mücadeleye karşı gibi gösterdiler..
Algı operasyondunda başarılı oldular..
Millet, AKP ve MHP'nin uyuşturucuyla mücadeleye karşı çıktığı sanıyor..
Halbuki, AKP ve MHP'lilerin karşı çıktığı önerge içindeki LGBD maddesiydi..
Ekrem İmamoğlu lehine algı yaratmak için bu operasyonu düzenleyenler, amaçlarına ulaşmak için önergedeki LGBT maddesini sakladılar..
Gerçekleri saklayarak mahalle baskısıyla uyuşturucu ile mücadele adı altında LGBT bireşler için düzenleme yapmak istediler..
Unuttukları bir şey vardı, o da hiç bir gerçeğin sonuna kadar saklanamayacağıydı..