AK Parti içerisinde yaşanan olumsuzlukların dışa vurması olarak nitelendirilen parti kurma çalışmaları hızlanınca dolayısıyla AK Parti’de anketler yaptırmaya başlamış.
Son anketlere göre daha önceleri CHP’li ve MHP’li seçmenlerin ‘yeni bir parti kurulması gerekir’ yönündeki düşüncesinin yerini bu kez AK Partili seçmenlerin aldığı ifade ediliyor. Yani AK Partili seçmenin ‘yeni parti’ kurulsun yönünde bir kanaate sahip olduğu söyleniyor.
Yapılan anketlere göre Ahmet Davutoğlu’nun parti yönetim kademesinden insanları AK Parti’den ayrıştırarak zarar vereceği, Ali Babacan’ın ise AK Parti seçmeninden yani tabandan parça alıp koparacağı gerçeğinin ortaya çıktığı söyleniyor.
Anketler bu yönde…
Davutoğlu ve Babacan’ın toplamda verecekleri tahribatın ise yüzde 50 artı bir denklemini bozacak nitelikte olduğu kulislere yansıyan bilgiler arasında yer alıyor.
Elbette bu arada anket yaptırmayı Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu’nun da yaptırmayı ihmal etmediği hatta bu isimlere yakın kişilerin anket firmalarının da ‘nasıl bir parti istiyorsunuz?’ sorusuna yanıt arayarak anket yaptıkları ifade ediliyor.
Bütün bunlar siyasi kulislere yansıyan teknik bilgiler…
Sonucu ne kadar etkiler bu gibi bilgilerin ortaya koyacağı etkenler onu bilemeyiz. Ancak yaşayarak göreceğiz.
AK Parti tabanından bu kadar büyük bir kitleyi alıp götürür mü bu iki siyasi hareket? Bu sorunun yanıtı bana göre ‘çok zayıf ihtimal’ olarak belirginleşir. Her iki isminde kredisinin parti tabanında fazlaca olmadığı görüşünde olanlardanım.
AK Parti’nin kongre sürecinin her iki siyasi partinin kuruluşundan sonra olması halinde AK Parti’de olumsuzluk yaşanır mı? Elbette bu da bir ihtimal…
Adana bazında genel olarak bir değerlendirme yapılacak olur ise bütün AK Parti seçmeni kongrenin biran önce yapılarak yönetim kademelerinin yenilenmesini istiyor. Bu yönde de ağır bir baskının olduğunu bilenlerdenim.
Ortaya çıkan il başkan aday adaylarının da genel bir değerlendirmesi yapıldığında elde kalan aday sayısının 2 ya da 3’ü geçmeyecek nitelikte olduğu, diğer aday adayı olarak anılan isimlerin ‘siyasi prim’ yapabilmek adına isminin kulislerde dolaşmasına izin verdiklerini görüyorum.
Parti tabanının kucaklayacağı, maddi durumu iyi, partiye zaman ayıracak, teşkilatları bilecek ve onları kucaklayacak, ötekileştirmeyecek, kadın ve gençlik kolları ile uyum içinde olacak, milletvekilleri ile dengeyi kurarak olası şekillenmelerin içinde değil de partinin kurmayı olarak kalabilecek isim aranmalıdır Adana AK Parti İl Başkanlığı görevine getirilecek kişide…
Partinin içinden gelen kaç tane aday adayı var diye bana sorsanız ben ismi kulislerde dolaşanlar arasında ciddi anlamda bir tane derim.
Bu isminde üzerinde spekülasyon yapılabilir. Çünkü AK Parti içerisinde spekülasyon yapılmayan isim olmuyor maalesef…
Lakin bu ismin her halükarda AK Parti’nin üst ve ana kademeleri dahil herkesin ‘aklındaki ikinci isim’ olarak karşı durmadıkları isim olduğunu da düşünüyorum.
İl Başkanının kim olacağı yönünde anket yapılır mı? Tabana kim olsun diye sorulur mu? Bütün bunları Ekim ayından sonra başlayacak olan süreçte görüyoruz.
Aslında teşkilatları oluşturur iken AK Parti’nin kendi parti tabanına sorulmuş olsa nasıl bir yönetici modeli istediklerini bu arkadaşlar söyleyebilir.
Bir aday bulup ‘bu aday nasıl?’ veyahut ‘bu adayların arasından seçin’ gibi zorlayıcı bir yaklaşım olur ise bugüne kadar yapılan yanlışlıkların bir başka modeli ortaya konulmuş olur.
Bu kez ‘iyi seçmek’ gerektiğine dair bir zorunluluk ortaya çıkmış, hasıl olmuş durumda.
Uyarlar mı? Uymazlar mı?
Kendileri bilir…
Sonuca da katlanırlar elbette…