Memleketin hali ortada. Götüren, kapan kapana misali…
Bugün sizlere az para ile çok iş yaptıran AK Parti’nin eski kurmaylarından bahsedip bir de soru soracağım akabinde.
İstanbul’daki Şehir Üniversitesi tartışması yaşanır iken Sayın Cumhurbaşkanı 18 yıllık yol arkadaşlarını ‘dürüst olmamakla’ suçladı. Üniversitenin arazisinin bir şekilde Halk Bankası kredisi kullanılarak temin edildiğini söyledi ve buradaki tavrı da ‘dolandırılma’ olarak nitelendirdi adeta.
Konunun muhatabı Ahmet Davutoğlu’ydu. O da çıkıp ‘mal varlıklarını araştıralım’ yanıtını verdi.
Az parayla çok iş yapılmasının da tam anlamı burada belirginleşiyor. Davutoğlu’nun da içinde yer aldığı Şehir Üniversitesi’nin yönetimi Ahmet Davutoğlu Başbakan olmasaydı, o tarihte bu araziyi kapatabilir miydi? Halk Bankası’ndan o krediyi alabilir miydi?
Kocaman bir hayır…
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Bey o tarihte bu olaya karşı çıksa o arazi verilir miydi? Kredi kolaylığı sağlanır mıydı? Hem de hiçbir teminat alınmadan!
Kocaman bir hayır…
Yani al gülüm, ver gülüm olmuş bir adet.
Ben burada Ahmet Davutoğlu’na takıldım. Yeni parti kurma hevesindeki İslamcı geleneğinden gelen Ahmet Davutoğlu çıkıp mal varlıklarının araştırılmasını isteme yerine şunu söyleyebilir miydi?
“Benim yaptığım etik değil. Ben devletin arazisini, kamunun arazisini, yetimin hakkı olan araziyi özel bir üniversiteye tahsis ederek bankadan para alarak kurup bu yolla da özel öğrencileri alıp para karşılığında okutup buradan para kazanıyoruz. Bu etik değil. Kamu üniversitesi olsa yine bir şekilde anlayabilirdik!”
Diyebilir miydi?
Diyemezdi… Ve demedi…
Benim yaptığım doğru diye söyleyen arkadaş şimdi parti kuracak!
Bu insanlarda Ahmet Davutoğlu’nu bağrına basacak.
Sayın Cumhurbaşkanı da eğer Ahmet Davutoğlu parti kurmasa, böyle restleşme yaşanmasaydı çıkıp bu bilmediğimiz işleri kamuoyu ile paylaşır mıydı?
Bu memlekette az para ile çok iş becermek siyasete yakın olmakla oluyor. Siyaseten yakın durur isen ısınıyorsun, yoksa üşütüyorsun!
Siyaset kaçınılmaz ve hak olarak önünüze gelip dayanır ise hiç yok demeyeceksiniz!
Eğer yok der iseniz sonrasında pişman oluyorsunuz.
Memlekette üniversitede hocalık yapar iken elinden tutup getirdiğiniz isimler bugün memleketin belirleyenleri oldular…
Yerelde son bir haftadır araştırıyorum. Bir Allah’ın kulu da çıkıp ‘Ahmet Davutoğlu’nun kuracağı partiye katılacağım, görev alacağım’ demiyor, diyemiyor sanki!
Bir de böyle bir durum var ortada.
Bugün itibariyle parti kurması beklenen Davutoğlu’nun Adana’daki kurmaylarını merak ediyorum. Kimler bu partinin yetkili kurullarında yer alacaklar. Teşkilatlarına katılacaklar inanın merak ediyorum.
Bilgi sahibi olunca sizleri de bilgilendirmenin vazifemiz olduğunu belirterek nokta koyalım.