Son yıllarda belediyeleri yönetmeye talip olan belediye başkan adayları seçim meydanlarında halka ‘ben belediye başkanı olur isem bütün akrabalarım ile belediyeyi yöneteceğim’ diye söz vermedikleri halde(!) maalesef diyorum bu yola başvurup aile boyu belediyeyi yönetmeye kalkıyorlar.
Bu yönetim anlayışına sahip olanların partisi fark etmiyor. AK Parti, MHP, CHP hiç fark etmeden bütün hızıyla devam ediyor ne yazık ki bu etik olmayan davranış.
Eşini belediye başkan yardımcısı yapan AK Partili belediye başkanlarını gördük bu Adana’da. Karısına iltimas sağlayanları, eniştelerine makam temin edenleri gördük maalesef.
Son dönemlerde akrabalar ile belediyeyi yönetme anlayışı sebebi ne olur ise olsun doğru değil. Etik değil. İnsanların ağzına malzeme vermekten başka bir şeye yaramıyor.
Göreve gelince yakın akrabalarını kadrolarına dâhil etmeseler de perde arkasında akrabaları ile belediyeyi mali anlamda yönetenler olmadı mı? Oldu…
Maalesef diyorum oldu…
Şimdileri ise bu ulu orta açıktan insanların gözünün içine sokarcasına gerçekleştiriyorlar. Bu da toplumda karşılık bulmuyor ve tepkilere neden oluyor.
Senin partinde yok mu? Sorusu ile yanlışı örneklendirerek haklı kılmak doğru bir davranış olmaz. Nitekim konuya genel başkanlar da müdahil olmaya başladılar.
Önceki yıllarda özel kaleme insanları atayarak bir müddet sonra İçişleri Bakanlığı onayı ile atadıkları kişiyi memur yapan onlarca belediye başkanı tanıyorum Adana’da ben!...
AK Partilisi de, MHP’lisi de yaptı bunu, CHP’lisi de…
Bu yöntem ile memur ettikleri kişiler daha sonraları başkanlar makamlarını kaybedince hükümet torpili ile kurum değiştirip her biri bir yere müdür oldu, amir oldu.
Daire başkanı, bölge müdürü dahi olanlar var.
Bankadan belediyeye geçerek burada başkan yardımcılığı yapan kişi daha sonra bir kurumun Adana Bölge Müdürü dahi yapıldı.
Üstün meziyete sahip bu hısım ve akrabalar sayesinde de siyasetin iyici çivisini çıkardılar.
Daha önceleri yine belediyelere bağlı BİT’lere hısım ve akrabaları, belediye bürokratlarını atayarak ballı maaş aldırdılar yıllarca…
Sonraları tepki oluşunca belediye bürokratlarının birden fazla yerdeki huzur haklarından sadece bir tanesini alabileceğine dair kanun çıktı da biraz hızları kesildi.
Böyle bir uygulamayı yaşayıp görünce bugün yapılanları artık herkes ‘doğaldır’ diyerek karşılamaya başladılar ki belediye başkanları da tadını tuzunu kaçırınca konu Türkiye gündemine oturdu.
Şimdileri hatadan dönmenin yarışına girdiler.
Kendilerine verdikleri zarar ile oturdular oturduğu makam koltuklarına…
Keşke bunlara hiç ihtiyaç duymasalardı. Keşke bu kadar lafa, söze, habere konu olmasaydılar.
Ama kendileri yaptılar, hataları da yine kendileri düzeltecekler.
Düzeltmez iseler de kamu vicdanında yara alarak kalacaklar. Geleceğe dair siyasetlerinde aldıkları zarar ile sonraki seçimlere gidecekler.
Benim bir beklentim yok diyerek hareket edenlere de kısa bir not düşelim.
Yapılan yanlışlığın bir bu dünyada bir de ahirette hesabını vermek var. Hiç değilse ahiretinizi kötülemeyin, onu zeval getirmeyin diyorum.
Yanlıştan tez elden dönmekte yarar var diyerek sözlerime nokta koymak istiyorum.