U dönüşü, manevra, çark etme… Bütün bunlar dünü ile bugüne birbirini tutmayan insanlar için söylenen ifadelerdir.
Dün başka konuşur. Bugün ise başka konuşup eylemlerini de bu değişikliklerle süsler. Genelde siyasetçileri için kullanılır bu ifadeler ama siyasetçi olmayıp da ‘çark etme’ yeteneği oldukça geniş bir zemine oturmuş sivil insanlarda da vardır bu temel olgu…
Düne kadar temsil ettiği yerlerde ve görev aldığı alanlarda şiddetli muhalif olanların bugün taraftar haline gelmesinin iki nedeni vardır.
Birincisi ekonomiktir. Cebini düşünür. Maddi beklentisi yüksektir.
İkincisi de ‘yarına dair endişeleri ve korkuları’ vardır. Sıkışmıştır, sıkıştırılmıştır, zan altında kalmamak adına manevra yapar.
Adana’da bu anlamda kibar çark etme yeteneğine sahip son dönemlerde sayısı giderek artan insan tiplerine rastlar oldum.
Dün Hüseyin Sözlü taraftarı ve fanatiği idiler. Bugün ‘Zeydan’ diyerek yeri göğü inletiyorlar.
Dün AK Parti’nin il yönetim kurulu üyesi olarak görev yapar iken bugün ekranlara çıkıp AK Parti’ye ‘tu kaka’ demeye başlayanlar var.
Dün MHP’de politika yapar iken kendisine yer bulamayıp bugün İYİ Parti saflarında çocuklarına yer aramak, iş bulmak, ekmek temin etmek için kıyasıya yarışanlar var.
Dün AK Parti içinde saf tutar iken etrafındakileri dahi görmeyip halinden mutlu olup bugün makam altından kayıp gidince U dönüşü yapanlar var…
Var oğlu var…
Bunlar dün de oldu, bugün de olacak, hatta yarın da olmaya devam edecek. Bu tiplere zemin temin ederseniz, imkân verirseniz olacağı bu.
Ben aslında bu tip insanlara takılmıyorum. Onların varlığından da hiç rahatsız değilim. Benim rahatsızlığım o tiplerin başka insanlara verdikleri zarardır. Bana zarar verebilecek noktada değiller. Kendi adıma bir şekilde gazeteci olmam nedeniyle onları saf dışı bırakıp kendi işimi kendim görebiliyorum.
Olan bu tip insanlar yüzünden Adanalılara oluyor.
İşin garip yanı bir de çıkıp ‘yüzleri sıyrıldığı’ için o kadar rahat hareket ederek manevralarıyla ellerini balın içinden çıkarmıyorlar!
Bir de bu tiplerin yanında bürokraside belirli dönemlerde belirli insanların adamı olan sonrasında o adamalara kapı kulluğu yatığı dönemden başka ortama kayarak aslını inkâr edenler de var.
Bu tipler de bugün Adana’da bürokraside görev yapmaya devam ediyorlar. Meziyet kendilerinde değil, onlara bu imkânları verenlerde…
Bu yazıyı kaleme almama neden olan bir tip var ki o tip beni inanın çığırımdan çıkarıyor. Dün koltuğunun altında çantası ile AK Parti’nin tüm organizasyonlarını yaparak yönetim kurulu üyesi olan bu zevat, bugün çıkmış AK Parti’ye ağız dolusu verip veriştiriyor…
AK Parti’nin etkili ve yetkilileri de çıkıp ‘dün bu kapıdaydın, bugün başka kapıdasın. Hayırdır!’ diyerek ağzının payını vermiyor.
Sanki Adana AK Parti sahipsiz gibi…