Diğer bir ifade ile geçmiş, şimdiki ve gelecek zaman… Bütün yaşamın sınırları bu 3 zaman kuşağının içinde yer alıyor.
Dünü yaşadık ve geride bıraktık. Bugün ise yaşamaya devam etmek zorundayız ve tüm imkânlarımızla yaşamaya çalışıyoruz. Yarın ise daha güzel bir yaşam sürebilmek için gayret içindeyiz.
Bugün sizlere siyaset yapan isimlerin dünü, bugünü ve yarını üzerine bir önemli tespitimi dile getirip siz kıymetli okuyucularımla bu düşüncelerimi paylaşmak istiyorum.
Dününü iyi bildiğimiz siyasetçinin bugün neler yapacağını kestirmemiz zor olmuyor. Çünkü eldeki ürün aynı ürün…
Değişim ve gelişim onun için çok önemli olmuyor. Hatta düne göre yorgun olmasından kaynaklı olumsuzluğu da beraberinde getirip bunu da yönetim tarzına yansıtıyor.
Yarınına ait beklentiye gelince…
Elde var fiyasko…
Adana’nın 14 milletvekili var. Az ya da çok bu 14 milletvekilinin en azından yarısını bir şekilde tanırsınız. Bilirsiniz, haklarında bilgi sahibisinizdir.
Dolayısıyla beklentileri de bu bilginiz dâhilinde sınırlandırırsınız.
İktidar partisinin milletvekilleri ile muhalefet partilerinin milletvekillerinin kente hizmet adına çalışma tempoları ve ortaya koydukları performans ayrıdır, farklıdır.
Yerel siyasetçi denilince aklınıza parti yöneticileri ve belediye başkanları, meclis üyeleri gelir. Bu isimler de genel politikayı elinde tutan isimlerin gölgesinde yerel anlamda politika yaparlar.
İşleyiş böyledir siyasette…
1 yılını doldurmaya ramak kala tüm yerel siyasetçileri adeta ateş bastı…
Çükü kendilerini destekleyen insanlar aş istiyor, iş istiyor. O belediye başkanlarının da birilerini işten çıkarıp yerine söz verdiği isimleri işe almaları gerekiyor.
Bunu da el altından da olsa, hissettirmeseler de yapmaya başladılar. Haberiniz olsun…
Aslında bir önceki dönem belediye başkanlığı yaptıkları koltuklarda halkın beklentilerine cevap veremeyerek belediye başkanlığı koltuğunu kaybederek 5 yıl yedek kulübesinde dinlenen isimlere bu halk yeniden ‘gel ikinci kez belediye başkanı ol’ dediklerinde yanlış yapıyorlar.
Çünkü kumaş aynı kumaş…
İki metrelik kumaştan takım elbise çıkmıyor. O yetki verip ikinci kez belediye başkanı seçtiğiniz kişi yine bildiğini okumaya devam ediyor.
Bu kez partisi A olmuyor da B oluyor.
Tıpkı Kozan’da olduğu üzere…
Kozan’da görüştüğüm onlarca arkadaşım ve siyasetçi dostlarım var. 2 dönem AK Parti’den belediye başkanlığı yapan bir ismin bu kez SP’den belediye başkanı olmasını ‘ehveni şer’ diyerek değerlendirip seçim döneminde bu şekilde yaklaştılar.
Bugün koşullar gereğince Kozan Belediye Başkanlığı koltuğuna oturan SP’li bu başkanın Kozan’a, Kozanlı’ya ve topluma verebilecek hiçbir şekilde kayda değer hizmet yok, hizmet ağı ise hiç yok.
Havanda su dövmeye benziyor Kozan’ın hali durumu…
Olan değerleri de yitirmesek daha iyi olur diyecek duruma gelmiş Kozanlı…
Kendi adıma SP’li bu belediye başkanının artı değer katacağı hiçbir düşüncesinin olmadığını gördüğüm için ilçenin 5 yılının böyle oyalama taktikleriyle boşa geçeceğini, heder olacağını düşünenlerdenim.
Koşulları ve sonuçlarını aksini iddia edenler ile her zeminde de bunu tartışabilecek kadar da bilgi birikimim olduğunu en azından Kozan için söyleyebilirim.
İşte bu örnekte de verdiğim gibi dününü bildiğimiz insana yeniden bugün yetki veriyoruz. Onun yarına dair hizmetlerinin de oldukça başarılı olmasını bekliyoruz.
Biraz da yurttaş olarak bizlerde var değil mi?
Seçen kişiler olarak ne yaptığımızı bilmiyoruz. Bir bilebilsek neler olacak neler!