Söylemleri ve eylemleri başka olanların başvuracakları ve sığınacakları ilk uygulama ‘hesap lütfen diyenleri görmezlikten, duymazlıktan gelmektir’ diye öncelikle yazımın girişinde bir notu buraya bırakmış olayım.
Yönettikleri kurum ve kuruluş ne olursa olsun sorumluluk hissettikleri kişilere ve üyelerine karşı hesap vermeleri gerekenler maalesef diyorum başlarını kuma gömüyorlar. Yaptıkları harcamaları ‘ben yaptım’ diyerek doğru kabul ediyorlar. Yanlışı ise hiç ama hiç kabul etmiyorlar.
Siyasete atılan her isim öncelikle ‘şeffaf’ olacağız diyerek halka vaatte bulunuyor. Kendisinden öncekileri de şiddetle eleştiriyor. ‘Biz gelirsek’ diyerek başlayan cümlede ‘hesap verecek’ bir yönetim anlayışına sahip olacağız diyorlar. Ancak gelinen noktada bırakın hesap vermeyi, yanlışı ise defalarca yaparak ‘beğenmiyorsanız bir daha seçmezsiniz’ diyerek meydan okur gibi davranıyorlar.
Tüm belediye başkanlarının seçim beyannamelerini önceki gün oturup yeniden gözden geçirdim. Halkına ‘beni seçerseniz belediyenin harcamalarından sizleri haberdar edeceğim’ diyerek söz vermişler.
İçlerinden bazıları ilk seçildiklerinde belediyeyi hangi bütçe ile devir aldıklarını ortaya koyma adına bez afiş yaparak ‘borç listesini’ belediyenin duvarına asarak duyurdular! Sonra…
Sonrası yok…
Kendilerinin yaptığı harcamaları görmezlikten geldiler.
Belediye başkanları ‘belediyenin hesapları herkese açık olacak’ dediler. Bırakın açık olmayı, kimlere hangi ihaleleri hangi yöntemlerle verdiklerini dahi sakladılar. Haber yapıldığında dahi bu konularda açıklayıcı bilgi vermeyerek ‘Duymazlıktan geldiler’…
Alın size bir canlı ve yakın tarihli bir örnek…
Altın Koza’ya kaç lira harcadınız? Diyerek sorduk.
Ses yok…
28 milyon lira kasada parası olan belediye başkanı bu parayı harcayıp tüketti. Şimdi belediyenin arsalarını satmaya başladı. Hesap ortada yok!
Kendinden önceki belediye başkanını “giderayak şunları yaptı” diye suçlayan belediye başkanı bıraktığı borç miktarını dahi aşağıya çekmeye çalışarak insanları yanıltma yolunu seçtiler.
Daha ne kadar örnek verebilirim ki!
Maalesef durum böyle. Sanki bütün paraları kendi ceplerinden harcayarak hizmet ettiler! Bir de çıkıp bunu bir meziyet gibi anlatmazlar mı?
Hısım, akraba, partili, seçimlerde bana yardım etti gibi özelliklerle kendi müteahhitlerini, kendi mal ve hizmet satın aldıkları kişileri etraflarında çoğaltarak kendilerine de bir zırh kazandırdılar.
Siz yani asil olan siz yurttaşlar bu konudan hiç rahatsız değil misiniz? Sizi ziyarete gelen bu belediye başkanlarına ‘Bizim ödediğimiz vergilerden ve diğer gelirlerden oluşan paraları nereye harcıyorsunuz? Diye hiç ama hiç sormuyor musunuz?
Bence sormuyorsunuz.
Çünkü siz de onlara karşı siyaset yapıyorsunuz. Siyasi davranıyorsunuz. Olacağı bu…
Bakın belediyelere, borçlanmak adına yarışa girdiler. Kasada para yok…
Para yoksa borçlanırlar. Gelecek belediye başkanına da bol miktarda borç bırakırlar. Siz de bunu konuşup durursunuz…