Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Fevzioğlu’na kızıp ‘Kaçak Sarayda ne işin var?’ diyen CHP’lilere bugün bir soru sorma ihtiyacı duyuyorum.
Hoş, benim bu sorumdan sonra yanıt vermek isteyenler elbette kendilerine göre bir ‘kaçamak yanıt’ bulup vereceklerdir ama ben yine sormuş olayım.
Sorum aynen şu cümlelerden oluşuyor.
“Fevzioğlu’na kızıp kaçak sarayda ne işin var? Dediniz ve tüm baroları ayağa kaldırdınız. Cumhurbaşkanın davetinden sonra CHP’li belediye başkanlarını da Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan saraya davet etti. Tüm belediye başkanlarına CHP Genel Başkanı olur verdi ve saraya gitmelerine müsaade etti. Peki, şimdi adama sormazlar mı? Fevzioğlu saraya gidince kıyamet kopuyor. CHP’li belediye başkanları gidince sus-pus… Bunu nasıl ifade edeceksiniz?”
Biraz zor soru oldu ama sormak durumundayım.
Belediye başkanları sıkıntılarını dile getirmek için saraya gittiler diyerek yanıt verebilirler. Fevzioğlu’da sanırım oraya eğlenmek için gitmedi!
Siyaset böyle bir şey işte…
Sen yaparsan iyi, başkası yapınca tu kaka!
Şimdileri tüm baro başkanları kongre telaşına düştüler. Bu baro başkanları acaba CHP’li belediye başkanları için bir yöntem, yol düşünüyorlar mı? Onlardan yapmaları gereken konu hakkında bir yaptırım beklentisi içine girecekler mi?
Belediye başkanlarına ‘sizler bizim belediye başkanımız olamazsınız. Sizler bizi temsil etmiyorsunuz diyebilecekler mi?’
Türkiye’deki siyaseten bütün açmaları aslında bu örnekte saklı.
Belediye başkanlarının saraya gitmeleri de doğal. Baro başkanının da…
Tıpkı CHP Genel Başkanının o saraya adım atmam diyerek yola çıkıp ardından gittiği gibi…
Devlette küslük olmaz. Devlette diretme olmaz. Herkes görevini layığı ile yapacaklar.
Yapmayanların faturaları da kesilecek.
İşin özünde baroların siyasi partilerin arka bahçesi gibi davranmaları Türkiye’de sorun olan. Bunu aşmak da biraz zor gözüküyor.
Şimdi bu sorumun yanıtını bekliyorum diyorum bu görüşümü de buradan kamuoyu ile paylaşıyorum.