Güç size bahşedildiği kadarla kalmıyor. Elinize geçen gücü, üzerine ekleyerek katlıyorsunuz. Sonrasında da bu gücü olumlu işlerde kullanıyor veya kendisine doğru yol aldırıp yakın ilişkiler içinde bulunduğunuz kişiler ile paylaşıyorsunuz.
İyi ya da kötü… Sonucu da siz katlanıyorsunuz.
Hüseyin Sözlü, belediye başkanlığı yaptığı dönemde gücü iyi değerlendirip önce Ceyhanlılar ile paylaştı. Eleştiri alınca bu gücü ‘ileride siyasi anlamda potansiyel olabilirim’ diye düşünmüş olacak ki Türkiye genelindeki MHP’de belirli yerlere gelen isimlerle paylaştı. Onların isteklerine göre Büyükşehir Belediyesi’nin kapılarını ‘sonuna kadar’ açtı.
Ve arkasından genel merkezin istekleri geldi. Güce destek veren Ankara, bazı taleplerde bulundu. Ona da ‘baş üstüne’ denildi.
Bütün bunlar yaşanır iken belediyenin içindeki dengeler değişti. Sıkıntılar arttı. İşe almalardan tutun da ihalelere varana değin ‘kayırmacılık’ alt silsileden başlayarak üst silsileye kadar uzandı.
Güç ise eriyip gitti.
Kimin huzurunda? Halkın huzurunda…
Halk ise ‘benden aldığın yetkiyi iyi değerlendiremedin’ diyerek yetkiyi alıp Zeydan Karalar’a devir etti.
O güç şimdileri Zeydan Karalar’da.
Sayın Zeydan Karalar halkın kendisine verdiği yönetme erkini nasıl kullanıp o gücü nasıl değerlendirecek? Sorusunun yanıtını en doğru bir şekilde anlamak için bekleyip görmek lazım. Adil mi olacak bu güç dağılımı? Siyaset ile yoğrulacak mı? Dengeyi koruyacak mı? Kısacağı güce güç mü katacak? Yoksa eksiltecek mi?
Bütün bu soruların yanıtını da önümüzdeki süreçte alacağız. Şu an itibariyle Zeydan Karalar’ın yönetim tarzından CHP ile İYİ Parti mensuplarının da tam anlamıyla memnun olmadıklarını görüyorum. Sebebi ise net bir şekilde açık seçik duruyor karşımızda.
‘Beklentilere yanıt vermiyor Sayın Karalar’
Karalar’ın asıl hesabının ‘parayı iyi yönetmek’ ilkesi olduğunu söylemesinin yanında ben asıl hedefinin de ‘sabır ölçme, test etme’ olduğunu düşünüyorum. Kimin ne kadar dönem içinde asileşeceğini, hangi siyasi gücün ne kadar tavır ve beklenti içinde olacağını biraz da sabır ilkesiyle test ettiğini düşünüyorum.
Kadro kurmakta sıkıntı yaşadığını düşünüyorum.
Başlatacağı kişi yüzünden eleştirilmek, sürekli olarak dedikoduların merkezinde olmamak adına hassas davrandığını düşünüyorum.
Ayak sürüyen, takla atarak yanında olmak isteyen geçmiş dönemin süfli isimlerine gösterdiği derin hoşgörünün de artık tavan yaptığını, insanların sınırlarını zorladığını görmesinin gerektiğini düşünüyorum.
Düşündüğüm bir başka konu ise gücü sadece kendisi mi kullanacak? Yoksa bu gücü partisi, genel merkezi, milletvekilleri, il ve ilçe başkanlarıyla birlikte yani kendisini kendisi yapan tüm değerler ile birlikte mi kullanacak? Burasını da merak ediyorum.
Seyhan Belediyesi’ndeki yönetim anlayışının Büyükşehir Belediyesi’nde sürmesi demek, bence başarısız olmak anlamına gelir. Çünkü Seyhan sadece Seyhan’dır.
Oysa Büyükşehir Tufanbeyli, Saimbeyli, Feke, Kozan’dır. Diğer yanda Pozantı, Karataş, Yumurtalık, Ceyhan’dır. Yani 15 ilçedir.
Dengeler ve hassasiyetler farklıdır. Öyle de olması gerekir. Yarın öbür gün ortaya çıkan ‘kantarın topuzunu kaçırmış’ ifadesi ile adeta taban yapmaya başlar iseniz yönetim erkini elinde bulunduran kişi olarak o vakit idarecilik yapamazsınız. Sözünüzü kimseye dinletemezsiniz.
Yönettiğiniz koltuk sırtınıza yapışır.
Hoş, bütün bunları Sayın Zeydan Karalar bizden iyi bilen isimdir. Bizim siyaset bilgimiz onun bilgisinin yanında belki prim yapmayacak durumdadır. Lakin bizim de toplum mühendisliği anlamına gelen gözlemleme kabiliyetimiz parti taraftarı olmayan bir birey olarak sağlıklı ve saygıya değer olduğunu düşünüyorum.
Kaldı ki bugüne kadar yaptığımız tüm uyarılar yerli yerinde bir adrese gidip konuşlandı. Fikirlerimiz bir müddet sonra da kabul gördü…
Gücü elinde bulunduranların güçlerin ne şekilde kullanacaklarını ancak yaşayarak görüyoruz. Ağustos ayına doğru yol aldığımız şu günlerde Zeydan Karalar’ın biraz daha radikal kararlar alarak Adana için geç olmaması adına bazı kararları acilen hayata geçirmesi gerekiyor.
Yoksa tahammül sınırlarına yaklaşan gücü halktan yana kullanamama olgusu da bir yere getirip bizi tıkar. Nefes aldırmaz duruma getirir.
Zeydan Karalar’ın Büyükşehir Belediye Başkanı ‘işte budur’ dedirtecek bir tek farklılık gerektiren icraatına şu dakikaya kadar tanıklık etmedim. Küçük dokunuşlar hariç…
Bunu da ‘bana altı ay verin’ sözünden ötürü eleştirmiyorum.
Şahsım adına da Zeydan Karalar’ın kendini hissettirecek çalışmalara imza atacağına inanıyorum. En azından geçmişte Adana’nın yaşadığı Hüseyin Sözlü dönemi de karşısında bir örnek olarak duruyor…
Bizim zamanımız var izleyip görmeye de Adanalılar’ın zamanı var mı onu bilmiyorum…