İyilik ve kötülük farklı iki kavramdır. İyilik, insana ömür boyu hayır duası getirecek, her daim hayırla ve saygıyla anılacak kişilik sahibi olmayı sağlayacak ve her insanın da yapmak adına mücadele ettiği bir davranış şeklidir.
Elbette yapabilene…
Kötülük ise ağza dahi alınmaması gereken, asla insanların uzaktan ve yakından bulaşmaması gereken bir davranış şeklidir.
Yıllar geçmiş olsa da yaşadıklarınızın size iyilik adına, güzellik adına dönüyor olması sizi mutlu eder.
1982 yılından sonra başlayan siyaset trafiğinde yıllarca yer alan ve siyasetin bütün sokaklarını, caddelerini dolaşarak teneffüs eden bir arkadaşım ile karşılaştım.
Yıllar öncesinin koşullarının olmadığını her ikimizde bildiğimiz için geçmişe dair, kente dair konuşma başlayınca o tarihte olumsuz olarak gördüğümüz çoğu davranışların bugün bile anılır, yâd edilir hale gelmesini birlikte dile getirdik. Hatırladık, hatırlattık.
Şehrin o tarihteki kimliğinden bu tarihte gelinen kimlik ve hizmet durumunu masaya yatırınca kendimizin de ‘yaşlandığını’ görüp biraz da olsa kabullenmek durumunda kaldık!
Hatırlanmak güzel şey dedik. Elbette hatırlanmak güzel…
26 bin nüfuslu bir ilçe iken Kozan’ın içinde bulunduğu ekonomik koşullar ile yerelde getirilmeye çalışılan hizmetlerden başlayan geçmişi anma ve geleceğe dair bakış açısını 130 bin nüfuslu bir şehir olarak karşımızda duran Kozan ile mukayese ederek belediye başkanının işinin kolay olmadığını konuştuk.
Dün siyaseten çalışmalarını bir gazeteci olarak dile getirip kaleme aldığımız ancak bugün ahrete intikal eden siyasetçi ve belediye başkanlığı yapan isimlerin kadersizliğini de Kozan adına gündeme getirdik.
Burada görünen odur ki, Kozan’da Kazım Özgan’ın bu dönem işi çok ama çok zor…
Dar bir kabın içinde hareket kabiliyeti olmayan nesne konumunda Kazım Özgan. Kendisinin de önceki dönem AK Parti’de iken başkanlık yaptığı günlerdeki ‘Güzel günleri’ bir daha görme imkânının olmadığını da eksi hanesine yazar isek işi çok kolay değil.
Kozan’ın özellikle Kadirli istikametine doğru büyümesinin önüne geçilmiş olmasını da tıpkı Adana’nın sadece Karaisalı istikametine doğru Aytaç Durak tarafından taşınması ve diğer bölgelerin ihmal edilmesi gibi görüp değerlendirir iken Kazım Özgan’a da salık verme ihtiyacı duyduk.
‘Kozan’ın Memiköy denilen köyünün evladısın. Lakin şehrin Kadirli istikametine doğru yönelmesi ve büyümesini sanırım sende istemiyorsun. Eğer istiyor isen biran önce bu konuda proje üreterek harekete geçir’
Elbette güzel günleri andık ve hatırladık. Bu hatıralar içinde Kozan’a dair 30 yıllık hafızayı da tazeledik. Maalesef siyaseten yönetim anlayışını tazeleyemeyen Kozan’ın sorunlarıyla baş başa bir şehir olmaktan uzak kalamayacağına da karar verip ayrıldık şirin ilçeden.
Hatırlanmak güzel şey…
Hatırlayanlara da, hatırlatanlara da teşekkür ediyorum…