Hafta sonunda Adana’ya gelen MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Feke’de festival sırasında halka hitap ederken Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği faydaları anlatma ihtiyacı duymuş.
Özde siyasetçi elbette Sayın Karakaya. Önümüzde bir seçim var. Seçime yönelik de cümleler kurma ihtiyacı duymuş.
Sayın Karakaya, geçmişte Adanalıların sadece milletvekilini seçtiğini ve Hükümeti ve Cumhurbaşkanını bu seçilen milletvekillerinin belirlediğini söylemiş.
Doğru…
“Şimdi ise Cumhurbaşkanını ve Hükümeti halk seçiyor” demiş Sayın Karakaya.
Sisteme bakarsanız aynen öyle.
Ancak bu açıklamalara bir itirazım var. Sayın Karakaya’nın konuşmalarının içerisinde ‘Milletvekillerinin kim olacağını genel başkanlar belirliyor. Aslında onu da siz yani Adanalı seçmelisiniz’ demeliydi. Vatandaşın önüne bir liste konuluyor. Bu listeyi oylayın deniliyor. Bunun adı da İLERİ DEMOKRASİ!
İkinci itirazım da şu noktada olacak. Sayın Karakaya konuşmasının içerisinde ‘Cumhurbaşkanını evet siz seçiyorsunuz ama açıklanan bakanlar siyasetçi olmuyor. Dolayısıyla siyasetçi olmayan bakan, kendini seçmenine karşı sorumlu hissetmiyor. Kendisini atayana karşı sorumlu hissediyor. Milletvekilleri de bölgesine yatırım getirmekte zorlanıyor. Bakanlara ulaşamıyor. Bakanlara ulaşmış olsalar isteklerine itibar edilmiyor’ diyebilmiş olsaydı.
Kendi adıma bu iki noktada Karakaya’nın da biraz öz eleştiri içinde olmasını beklerdim.
Hoş, bu söylediklerimi halk çok daha iyi biliyor. Lakin siyasi partiler yasası, seçim kanunu gibi önemli konularda nedense genel başkanların hepsi sesini çıkarıp yanlışlıklar düzeltilsin adına harekete geçmiyorlar. Yıllardır Türkiye’nin yaşadığı olumsuzlukların içinde bunlar da var.
“Daha adil bir Türkiye mümkün” diyerek temennide bulunanlar var ülkemizde. Önce siyasette adil olunması, milletin vekillerin kim olacağına milletin kendisinin karar vermesi imkanının tanınması gerekiyor. Genel merkezlere bu yetki verilmemesi gerekiyor.
Eğer millete kendi milletvekilini belirleme yetkisi verilmiş olsa, örneğin Mevlüt Karakaya Ankaralı olup gelip Adana’dan vekil olamaz. Adana Milletvekilliği yapamaz. Bir dönem Adana Milletvekili, diğer dönem başka bir şehrin milletvekili olamaz.
Bir adet acı gerçek bu…
Bu acı gerçeği de Sayın Mevlüt Karakaya çok sesli olarak dile getiremez…
Bu da benim görüşüm…
Katılan olur, katılmayan olur ama ortada duran bu gerçeği değiştirmeye yetmeyen açıklamaları da okuyarak gelip geçtim kendi adıma…