Adana, ilginç gelişmelerin yaşandığı şehirdir. Gördüğünüzü, yaşadığınızı anlatmaya kalksanız saatlerce anlatmak zorunda kalırsınız. Yazmaya kalksanız, günlerinizi alır…
Sıvı yağ konusunda marketlerin aç gözlülüğünü yaşayan kentlerden birisi de Adana oldu. Yarım saat arayla marketlerdeki yağların fiyatlarının değiştirilmesi gibi bir adiliği(!) inanın başka yerde yaşayamazsınız. Bir litre yağın fiyatını 59 liraya getirip dayayan marketleri maalesef diyorum denetleyen kimse yok!
Bu ayıp da bize yani Adana’ya yeter…
***
AK Parti’nin Yüreğir İlçe Teşkilatı var mı? Yok mu? Diye bana sorsanız ‘Var ama etkisi yok!’ diyerek yanıt veririm.
Eski Milletvekillerinden Sıtkı Cengil Beyin oğlu AK Parti’nin Yüreğir İlçe Başkanı. Göreve geldiği günden bu güne kadar basından kopuk çalışma temposu ile hizmet verdikleri için varlıklarından haberdar olmayan biz gazeteciler ‘Böyle bir teşkilat var ama etkisi yok!’ diyerek yorumluyoruz.
Yüreğir Belediyesi’nin her türlü ‘koltuk çıktığı’ Yüreğir AK Parti’de basınla uzak kalmanın sebepleri arasında bizim bilmediğimiz bazı konular mı var? Diye kötü kötü sorular aklımıza gelmiyor değil!
AK Parti Yüreğir’de ciddi eleştiriler yapılabilecek noktaya gelen sıkıntılar var. Haydi, hayırlısı olsun.
***
Gelelim Bergen ve Halis Serbest olayına. Halis Serbest Kozanlıdır. Avşar Süleyman (rahmetli) denilen Kozan’ın sevilen karakterlerinden birisinin oğludur. Bergen olayı ile Türkiye’nin gündemine gelen Halis Serbest, çevrilen Bergen filmine tepki gösterdi. Bu tepkiye Kozan Belediye Başkanı Kazım Özgan’da katıldı.
Kazım Özgan’ın savunduğu filmde ‘şiddet var’ ifadelerine ben katılmıyorum. Kazım Beyin asıl takıldığı konu başka şeyler…
Onu kendisi de biliyor aslında…
Şiddet sahnesi ile eğer konuyu getirip bağdaştırırsanız her oynayan filimi didik didik etmeniz lazım! Biraz Kozancılık(!) yapmış Kazım Bey…
***
Önceki gün Zafer Partili bir arkadaşım aradı beni. Şarkıcı Çelik’in Zafer Partisi’ne katıldığını söyledi. “Hayırlı olsun” diyerek yanıt verdim.
Çelik, Zafer Partili oldu ama kimsenin haberi yok!
Bu arada beni arayan arkadaşa İsmail Koncuk’un neden parti üst yönetiminden ayrıldığını, görevini bıraktığını sordum. Verdiği yanıt hiç tatmin etmedi beni ama alıp kabul ettim.
Yani Çelik katılıyor ama birileri de küsüp ayrılıp gidiyor!
Daha dün kurulan partide yaşananları anlamak hiç de zor gelmiyor bana…
Şu siyasi partiler yasasını değiştirmediğiniz sürece bir şey olmaz bu siyasetten ve bu siyasetçilerden.
***
Adana Milletvekillerini ne kadar tanıyorsunuz? Diye sormuş olsam hepiniz farklı yanıt verirsiniz. 1980 yılından bu güne kadar meclise Adana’yı temsil etmek üzere seçilerek giden tüm milletvekillerini yakından tanırım. En azından bir araya gelip gazeteci-politikacı ilişkisi içinde haber yaptığım olmuştur.
Lakin iki milletvekili var ki daha elini sıkmadım. Bir basın toplantısı düzenlemedikleri ve basın mensuplarını da çağırarak bir araya gelmedikleri için yüzlerini dahi görmediğim, sadece gönderdikleri basın açıklamaları ile varlıklarından haberdar olduğum kişilerdir bunlar.
Biri önceki yıllarda AK Parti Adana Milletvekili olan Talip Küçükcan, diğeri de halen mecliste MHP Milletvekili olan Ayşe Hanım…
Ayşe Hanım dedim, soyadı aklıma gelmedi. Kusura bakmayın! O kadar basınla kopur ki Sayın Ayşe Hanım, soyadını dahi hatırlayamıyoruz baksanıza…
Bu bizim ayıbımız mı? Yoksa Sayın Milletvekillerinin ayıbı mı?
***
Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Milletvekillerini toplayarak “Partimizin 20 yıldır ülkeye yaptığı hizmetleri gidip vatandaşa anlatın” uyarısında bulunmuş.
Demek ki bu konuda milletvekillerinin yeterince görevlerini yapamadıklarını düşünüyor Sayın Cumhurbaşkanı. Bana göre de doğru…
Yani milletin vekilleri milletin içinde değiller. AK Parti’nin milletvekilleri dar çerçevede belirli yerleri ziyaret ederek toplumla buluşamıyor.
Sayın Cumhurbaşkanının bu talimatından sonra bakalım ne değişecek? Yeterince halka inebilecekler mi? Yakınlaşabilecekler mi? İzleyip görelim…