Yerel seçimlere 25 gün kaldı. Siyasilerde maalesef diyorum bir aktiflik, atak davranış şeklini önceki yıllarla kıyaslayınca ‘göremez’ duruma geldik!
Bunun nedeni elbette iki adaylı seçim olarak yorumlanabilir. Başkaca yorumlarda katılabilir ancak ortada duran bir hakikat var ki, insanların beklediği gibi bir seçim havası ne yazık ki yok Adana’da…
Atalarımızın söylediği bir söz vardır. ‘Kefilin ya saçı ya da sakalı’ diye…
Siyasiler için bu söz öyle bir geçerli hale geldi, elzem oldu ve adeta cuk oturdu…
Size iki örnek vermek istiyorum. Birincisi Yüreğir’den ikincisi de Seyhan’dan. AK Parti’nin Yüreğir Belediye Başkanı olan Mahmut Çelikcan, üçüncü kez belediye başkan adayı gösterilmedi.
Yani aday yapılmadı. O da kendisinden bekleneni yaparak ‘partimin, liderimin emrindeyim’ dedi ve sahaya çıkıp yerine aday gösterilen Fatih Kocaispir için canla, başla çalışmaya başladı.
Fatih Kocaispir’in elini kaldırıp ‘kefilim’ dedi ve ‘yanındayım’ mesajını da hem sahada, hem de görüntüde gerçekleştirdi.
İkinci örneğimiz Seyhan’dan olacak. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Seyhan için alternatifler içinden Akif Akay’ı tercih ederek aday yaptı. Aday yaptı diyorum, Akay’ın aday olarak ilan edilmesinin altında yatan en büyük gerçek Zeydan Karalar’ın ‘olur’ vermesidir.
Akay konusunda kefil olan isim Zeydan Karalar oldu. Karalar, her yerde Akay konusu açıldığı zaman ‘kazanacak, ben sonuna kadar yanındayım, kefilim’ diyerek destek veriyor.
Görünen odur ki, her iki örnekte olduğu üzere eski kurt siyasetçiler, halef ve selef olarak değerlendirildiklerinde birbirlerine olan destekleriyle, kefaletleriyle yarışa koşar adım hazırlanıyorlar.
Kefilin ya saçı ya da sakalı… Sizin anlayacağınız kefil olanlar ile kefil olmayı hak edenlerin 31 Mart günü halk tarafından değerlendirildiklerinde ortaya çıkacak ‘kabullenme’ ne şekilde olacak inanın ben de merak ediyorum.
Halk, kefil olunanın durumuna bakarak mı oy verecek? Yoksa kefil olunanın durumuna bakarak mı? Veya ikisini de dikkate alarak mı oy verecek?
Bu soruların yanıtlarını 31 Mart günü akşamı yaşayacağız.
Bu arada dün hayal kırıklığına uğramama neden olan bir tespiti dinleyince ‘şaşırdım’ doğrusu…
Cumhur İttifakı’nın bir belediye başkanı ile ilgili yaptırılan anketin sonuçlarını duyduğumda önce inanmak istemedim. Sahadaki görünen sonuç ile anket arasında bağ kurmaya çalıştım. Anketlerin de biraz yönlendirme nitelikli olduğunu bildiğim için önce inanmak istemedim.
Konuyu bana aktaran arkadaşların güvenirliliğinden hareketle de ayrıntıları öğrenince ‘bu anket gerçekleşir ise Adana’da halk ihtilalı olur’ diyerek yorumladım bana aktarılan bilgileri.
Siyasi olarak deneyim sahibi, bir sonraki hamleleri iyi atan isimlerden kurulu Cumhur İttifakı ile rakibine karşı gardını nasıl alacağı konusunda bilgi sahibi, aktif siyasetin tüm kurullarını her zeminde dürüst ve şeffaf olarak ortaya koyan Millet İttifakı’nın 31 Mart günü yapacağı karşılaşma maalesef diyorum iki sonuçlu bir karşılaşma olacak.
Ya Cumhur, ya da Millet İttifakı kazanacak. Beraberlik diye bir konu yok ortada…
Umarım kazanan Adana olur…
Kefil olan arkadaşlara da kefilliklerinden dolayı inşallah yüzlerini kara çıkarmaz diyorum. Tüm adaylara da sonsuz başarı dileklerimizi sunalım. Bugün konu kefillikten açıldığı üzere kefillere ve kefil olanlara biraz daha fazla değinmek zorunda kaldık.
Bunun da bilinmesinde yarar var diyorum, yarın görüşmek dileğiyle.