Bu şehri yönetenlere önce bir çağrıda bulunacağım. Sonrasında da kendilerine sivil toplum örgütü diye isimlendirilen kuruluşlara da bir uyarım olacak.
Adana’nın tüm cadde ve sokaklarında insanların duygusunu sömüren dilencilerden geçilmiyor. Adana’ya dışarıdan gelen dilenciler sabah araçlar ile bir yerden toplu şekilde şehre bırakılıyorlar. Akşam ise ‘hasılatları ile birlikte’ toplanıyorlar.
Bu kentin mülki amiri Sayın Adana Valimiz başta olmak üzere tüm kolluk kuvvetlerinin konuyla ciddi anlamda ilgilenmediklerini cadde ve sokaklardaki dilencilerden görüyoruz.
Bu şehrin zabıtası da görevini yapmıyor. Zabıta aracını bir yere park edip el ense işlerine bakarken, kucaklarındaki çocukları ve bebekleri kullanan dilenciler insanların önünü kesiyorlar.
Bu bizim toplumsal bir yaramız.
Dilenciler Köyü gibi bir köye sahip olan bir ilçemiz varken daha fazla söze gerek yok sanırım. Dilimizde tüy bitti, Turgutlu Köyü’ndeki dilencilik sanatına(!) gönül verenleri ıslah etmek için harekete geçin diyerek.
Ne valisi duydu, ne de duyması gerekenler…
Gelelim ‘Allah rızası için’ diye başlayan sokak dilencilerinden sonra kibar dilencilere.
STK’ların da ben kibar dilencilik yaptıklarını düşünüyorum. Bir dernek kuruyorlar. Masasını, sandalyesini, kira bedelini diye başlayan listeler çıkarıp doğru belediyelerin kapılarına koşuyorlar.
Spor adına takım kuruyorlar. Belediyelerden istemedikleri yok adete…
Para ver, araç ver, spor malzemesi ver…
Ver Allah’ım ver. Hiç yok demezler ne verirseniz alırlar.
Sonra da adı STK, adı kulüp…
Son dönemlerde bir de şu aile toplulukları çıktı piyasaya.
‘Bizim aile olarak şu kadar oyumuz var. Sizi desteklememiz için bizlere yardım edin’ diyerek belediye başkanlarını adete soyup soğana çeviriyorlar.
Diyeceksiniz ki onlarda ‘vermesinler’…
Haklısınız…
Gelin de onlara anlatın bu vermeyin ifadesini…
Ben gördüklerimi, tespitlerimi size aktardım. Hoş, sizler bütün bunları benden iyi biliyorsunuz. Belki bir yetkili kardeşimiz bunu okur da ‘biz ne yapıyoruz?’ diyerek kendilerine sorup akılları başlarına gelir.
Adana, ‘kibar dilenciler’ şehri olmasın istiyoruz. Bütün meramımız bundan ibarettir.