AK Parti Adana Milletvekili Abdullah Doğru’nun Yüreğir Belediyesi’nin bir töreninde yaptığı konuşma dikkatimi çektiği için bugünkü yazımın başlığını ‘Kızlarımız ağa ile neden evlenmiyor?’ diyerek bir soru cümlesi ile kurmak istedim.
Sayın Doğru, tarımın önemine dikkat çekmek istediği konuşması sırasında aynen şu cümleyi kullanıyor. “Kızlarımız asgari ücretle bir yerde çalışacak bir beyle evlenmek isterken, kendi arazisinde AĞA olacak insanlarla evlenmek istemiyor. Bu toplumsal bir gerçek”
Elbette var olan durum bu Sayın vekilim. Acı ama gerçek…
Peki, bu toplumsal gerçeğe nasıl geldik? Neden kızlarımız böyle davranıyor? Bunun bir araştırmasını yaptırdınız mı? Veya yaptınız mı?
Dilerseniz bu gerçeğin geldiği noktadaki duruma bir göz atalım isterseniz.
Türkiye’nin tarım politikasının yanlışlığının tarımın paydaşları tarafından sürekli dile getirildiği bir ortamda yaşıyoruz. Ürünü teşvik etmek yerine başkaca yöntemler ile insanların ürünlerini tarlaya ekmek yerine başkaca yöntemlere başvurduğu bir ortamdayız. Bir litre mazotun 30 liraya dayandığı ülkede tarım yaparak kızlarımızın evleneceği ağalarımızı nasıl ortaya çıkaracağız. Tarımsal sulamadaki elektrik fiyatlarından haberiniz var mı? Sayın vekilim…
Gübre fiyatlarından, tarımdaki işçilikten, tarımsal ilaçlamadan dolayı faize boğulan insanların tarım yapmasını ve bunların evlatlarının da ağa olarak ortaya çıkıp genç kızlarımızın hayatlarını kurtarmasını nasıl bekleyebiliriz.
Bir kilo buğdayın 7 liraya mal olduğu bir ortamda siz çiftçiye 6 lira 5 kuruş fiyat verirseniz ağa nasıl olunsun? (Maliyet fiyatlarını yetkili kurullar açıklıyor)
Bir babanın 50 dönüm tarlası var. 5 çocuk sahibi bu baba. Her bir çocuğuna 10 dönüm tarla düşüyor. Bu tarla miktarı ile nasıl ağa olsun bizim evlatlarımız.
Ürettiğin para etmiyor. Teşvikler yetersiz. Tarlada ömrü geçen gençler, faize boğulmuş bir aile olarak ürettiğinin bütün gelirini götürüp faizciye teslim ediyor. Bu gençler nasıl ağa olsun Sayın vekilim…
Ziraat Mühendisi olarak bütün bu sıkıntıları bizim kadar da siz biliyorsunuz. Gübre fiyatları alıp başını gidiyor. Sonra devlet bu fiyatları belirli bir düzeyde tutabilmek adına çalışma başlatıyor. Bunu da müjde olarak bu iktidar yani yükselen fiyatı biraz aşağıya çekince olayı müjde diye kamuoyuna duyuruyor. Bu ortamda nasıl bir ağanın ortaya çıkmasını bekleyebiliriz sayın vekilim…
Uzun yıllar ömrü çiftçilikle geçen bir babanın evladıyım ben. Ömrümüz tarlalarda geçti. Gençlik yıllarımızı toprakla uğraşarak geçirdik. Bütün servetimiz tarımdı, topraktı. 4 kardeş olan bizler okuyup (o tarladan gelen para ile ömrümüzü rahat bir ortamda geçiremeyeceğimizi bildiğimiz için) meslek sahibi olmak istedik. İyi de ettik doğrusu.
Genç kızlarımız da kendi işinin ağası olmak isteyen köydeki gençlerin kardeşleri olarak dünyaya geliyorlar. Onlar da gerçekleri görüyorlar. Yokluk içinde bir ömür geçirmek istemiyorlar.
Keşke daha iyi imkânlar sağlamış olsa da Hükümet, herkes tarıma yönelse. 20 yıldır iktidar olan AK Parti Hükümetinin yazboz tahtasına dönen iki önemli bakanlığı ve bu bakanlıkların uygulamaları var. Biri Milli Eğitim ve eğitim sistemimiz, ikincisi de Tarım…
Sizin kadar ben de çok isterim bu arzunun gerçekleşmesini ama bu Tarım Politikası ile mümkün değil Sayın Vekil…
Bunun mümkün olmadığını da en az bizim kadar da siz biliyorsunuz.
Yine de güzel cümle kurmuşsunuz. Teşekkür ederiz..