‘Ben bilmem merkez bilir’ anlayışı ile idarecilik tarzı yapar iseniz hiçbir şeyi kolaylaştırmaz aksine zorlaştırırsınız. Karşınızdaki kişilerin de ticaret yaptığını, ekmek parası kazandığını, evini geçindirmek zorunda olduğunu bilin ki faydanız olsun.
Aksini yapar iseniz o vakit sıkıntı üretmekten başkaca bir işe yaramazsınız.
Ekonomik sıkıntı yüzünden esnafın içinde bulunduğu zor durumu bilmeyen yok. Yakından görüp şahitlik etmeyen ise hiç yok. Ne yazık ki mevzuat hazretleri yüzünden esnafın iki yakasının da bir araya geldiği yok.
Son günlerde ‘ortada esnaf mı var?’ sorusunu da hoş yanıt bulmak çok zor! Esnaf diyerek kendinizi emanet ettiğiniz kişilerin esnaflık anlayışından uzak davranışları yüzünden rahatsızlık duymanız da Adana gibi kentte her an her şekilde mümkün…
Adana’da kepenk kapatan esnaf sayısının artıyor olması büyük bir tehlike olarak karşımızda duruyor. Esnafın en büyük sıkıntısı sattığı ürünün yerine yenisini koyamaması...
Vergi, sigorta, işçilik, kira, stopaj derken ay 30 gün içinde esnaf 20 gün borç ödemekle mükellef…
Faturaların birisi geliyor, diğeri gidiyor. Borç ödemekle mükellef gibi…
Böyle bir ortamda merdiven altı ticaret yaparak mükelleflik görevini yerine getirmeyenlerin yüzünden bir de iş oranları düşünce ortaya çok kötü sonuçlar çıkıyor.
Yüreğir’deki esnafın Seyhan esnafına göre işlem hacmi ve ticaret kabiliyeti de sınırlı ve dar olanda. Bu anlamda ilçelerdeki potansiyelleri de dikkate alarak esnafın yanında olması gereken tüm kamu kurum ve kuruluşların kolaylaştıran bir yöntemi seçerek esnafa bu zor günlerde destek vermesi gerekiyor.
Mart ayı dert ayıdır esnaf adına…
Geldikçe gelir üzerine sanki bütün sorunlar. Esnafın sıkıntısını çözmekle görevli olan yerel yönetimlerine bunu dikkate almasında yarar var diyerek düşünenlerdenim.
Kolaylaştıran kazanır, zorlaştıran ise kaybeder. Tali vergiler ve yöntemler ile ceza kesme yöntemi ile esnafın üzerine gitmeyin.
Ceza ile esnafı terbiye etmeyin.
Sizin de bir yakınınız mutlaka esnaftır. Onların da yaşadıklarını görün ve öyle davranın.
İş yerine girerken ceza makbuzunuz, tabletiniz ile girip esnafın tüm müşterilerinin de (olduğu kadar) kaçmasına izin vermeyin.
Hakkaniyet ölçüsünden de asla uzaklaşmayın, görevinizi yapar iken de esnafın da bir insan olduğunun farkına varın. Esnafı ‘gelir getiren’ kazanç yeri gibi görüp ceza makbuzlarınız havada uçuşmasın.
Uyarımı yapmış olayım… Duyan duyar, uyan uyar…
Uymayan da kendi bilir…
Biz yurttaşın adına sesleniyoruz, esnafın adına uyarımızda bulunuyoruz.