Seçim bitti, yankıları bitmedi. Siyasetçi şapkasını önüne koyarak ‘nerede yanlış yaptık?’ sorusuna yanıt arama yerine bünyesindeki kişilerle, partisinin etkili ve yetkilileri ile kör döğüşüne girdi.
Kör döğüşünden kim kazançlı çıkacak? Bence siyasetçiler asla kazançlı çıkmayacak.
Seçmen ise olup biteni izleyip ‘demek ki biz doğru yapmışız’ diye düşünüp bu kör döğüşü izleyecek. Şimdileri de onu yapıyor Türk seçmeni…
İktidar partisi olan AK Parti ile MHP’de kör döğüşü elbette yaşanmıyor. Onlar seçim kazanmanın mutluluğunu yaşayarak yollarına devam ediyor.
Kör döğüşünün yaşandığı partiler CHP, İYİ Parti ve Millet İttifakı’nın diğer bileşenleri. Buna HDP de dâhil…
Birileri ‘genel başkan gitsin’ diyerek üstü kapalı sözlerle siyaset yapıyor. Bir diğeri ise ‘genel başkan gitmez, biz parti kuralım’ diyerek harekete geçiyor. Millet İttifakı’nın diğer bileşenleri ise eş başkanlığı bırakınca sorumluluktan kurtulacaklarını düşünüyorlar.
Türkiye’deki durum bir adet bundan ibaret…
Yerel seçimlerde bu kör döğüşünün etkisi ne olur? Yerel siyasete bu kör döğüşünün etkisi nasıl yansır?
Bu sorunun yanıtını aramak gerekir ise, CHP içindeki kör döğüşünden guruplara dâhil olanlar zarar görecekler. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu kurtarıcı olarak görenlerin yerel siyasette zarar görecek noktaya geldiklerini şuan itibariyle söyleyebiliriz.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun etrafında kümelenenlerin ise delege ile seçimi kazanıp yollarına devam edeceklerini düşünmüş olsalar da, tabandan gelen dip dalgası ile büyük yara alacaklarını tahmin etmek hiç zor olmasa gerek.
CHP’nin Adana bazında il ve ilçe başkanlıklarında büyük değişim yaşanacağını tahmin ediyorum. Olması gereken de bu gibi gözüküyor. Yerel seçimlere dinamik bir şekilde girmenin de birinci koşulu bu olsa gerekir.
Belediye başkan adayları ile meclis üyelerinin ön seçimle gelmesinden başkaca da CHP’nin bir alternatifi kalmamış gibi gözüküyor.
İYİ Parti’ye gelince, Adana özelinde şuan itibariyle çatlak seslerin sayısı oldukça fazla miktarda. Seçimde ‘Partiye çalışmadı’ diyerek suçlananlar ile milletvekili olmaya engel olundu yönündeki eleştirilerin kurultaya kadar etki yapacağını az ya da çok buradan görüp hissedebiliyoruz.
DEVA ve Gelecek Partilerinin ise kapıları kapalı gibi. Yani seçim sonrasında herkes bir kenara çekilmiş konumunda. Partide hareketlilik yok ki, kör döğüşünün sinyallerini alalım…
Kazandıkları milletvekilleri ile meclisteki tavırlarına bakarak yerel siyasette etkili olacaklarını düşünmüyorum her iki parti olan DEVA ve Gelecek Partilerinin…
Saadet Partisi ise bildiği yolda ilerleyip ‘küçük bir eksen etrafında’ dönmeye devam ediyor.
Yerel seçimlere sayılı ayların kaldığı şu günlerde en etkili çalışmayı yaparak zayiatsız hazırlık içinde olan iki parti var. AK Parti ve MHP…
Bu iki partinin de tek sıkıntısı ‘Cumhur İttifakı olarak hangi ilde hangi parti ile seçime gidecekleri’ görünüyor. Bunu da aşacak durumdalar. Bu nedenledir ki her iki partinin tüm kurmayları yarın seçim yapılacak gibi sahaya çıktılar.
Tablo bu…