Yaklaşık 25 yıldır belediye meclis toplantılarını takip ederim. Bugün bir dönem de olsa belediye meclis üyeliği yapmış olan siyasetçiden belki de daha fazla meclisin çalışmasına ait genel bilgi sahibiyim.
Mecliste neyin nasıl döndüğünü de bilirim.
Bu demek oluyor ki, meclis üyeleri kadar tecrübe sahibiyim. Gelin görün ki bir gün olsun belediye meclis üyesi olmak için resmi bir başvuruda bulunup siyasetçilere el açmadım!
‘Beni meclis üyesi yazın’ diyerek de takla atmadım…
Son günlerde görüyorum ki, akla hayale gelmeyecek isimler belediye meclis üyesi olmak adına yola çıkıyorlar. Parti farkı gözetmeksizin söylüyorum bunu.
Aday adayı olanlara bakın içlerinde belediye meclis üyelerinin görevlerinin neler olduklarını tam anlamıyla bilmediklerine eminim.
Hele bir meclis üyesi olayım da öğrenirim zihniyeti.
Siyaseten bir dönem belirli yönetim kademelerinde yer almış her siyasetçi ‘belediye meclis üyesi adayı olabilmek için yola çıkıyor’…
İyi, hoş, siyasetçinin siyaset yapmasına engel olacak değiliz. Elbette birileri aday olacak, seçilip o koltuğu dolduracaklar.
Demem odur ki, 70 kişilik belediye meclisinde aktif olarak meclis üyeliği yapan 10 kişi var. Geri kalan 60 kişi el kaldır, indir misali uygulayıcı konumunda…
İmardan bir haber, kentin sorunlarından bir haber…
Hani diyorum ki, bir okulu olsa da şu meclis üyelerini önce bir eğitimden geçirip diplomalı yapsanız. Adam imam. Bütün dünyası cenaze yıkamak, kaldırmak, dualar ile yâd etmek.
Yapmışsınız meclis üyesi veya belediye başkanı!
Siz bu imam kardeşe kentin imarını emanet edip kentin gelecek 25 yılını planla diyorsunuz.
Adam öğretmen, adam işçilikten emekli…
Ne anlayacak bu kentin imar revizyonundan, master planından.
Hani dedik ya, siyaset bu diye…
Bir şekilde seçilip öğrenecekler. Tam öğrendikleri zaman da yeni seçim gelecek ve yangından mal kaçırır gibi son bir yılda dereyi geçen geçecek, geçemeyen ise ırmağın bu yakasında kalacak…
Siyaseten birilerine ağız bükmemek adına yıllarca bir gazeteci olarak belediye meclis üyesi olmak adına hevesli olmadım.
Hevesli olan meslektaşlarım oldu elbette…
Bu görevlerini başarı ile yerine getirenler de oldu, ağızlarına yüzlerine bulaştıranlarda…
Seçildikten sonra kendi meslektaşlarına dahi ‘siyaset’ yapanlarda…
Dedim ya, işin özü siyaset…
Bu demek oluyor ki, bizden siyasetçi olmaz…