Memleketin acı gerçekleri ile ne yazık ki her zaman ve her zeminde karşılaşıyoruz. Acı gerçek karşısında da tebessüm ederek geçip gidiyoruz.
Yarışmalar açılır jüriler oluşturulur. Jürilerin görevi en iyi yapıtı, eseri bulup onu takdir etmektir. Takdir eder iken de tarafsızlığını koruyarak esere göre değer biçmektir.
Türkiye’de ödüller jüriye göre, jüri ise temsil ettiği kuruma göre karar veriyor.
Genelde böyle olmuştur bu hep…
En yakın etkinlik olması nedeniyle Altın Koza’yı ele alalım ve jürinin oluşumundan ortaya çıkan sonuca bakalım.
MHP’li belediyenin yönetiminde iken Altın Koza’nın adı Adana Flim Festivali oldu. Jüriyi etkinliği tertipleyen komite kendilerine göre dizayn etti. Ortaya çıkan da bu dizaynın sonucu belirginleşti.
Son Altın Koza’yı da Menderes Samancılar ile Nebil Özgentürk’e emanet etti Büyükşehir Belediyesi. Bu iki ismin organizesindeki jüri de çıkan sonuçları itibariyle değerlendirilecek olursa kendilerine yakın isimlerle süslediler ödül törenini.
Adana Büyükşehir Belediyesi’ni AK Parti yönetmiş olsa ortaya bu sonuçlar çıkar mı? Örneğin Zülfi Livaneli ödül alabilir miydi? Hayır değil mi yanıtınız…
MHP’li belediye yönetmiş olsa Büyükşehir’i bu sonuç çıkar mıydı? Belki çıkardı… Belki diye şunun için söylüyorum. MHP’nin Nazım Hikmet, Ahmet Kaya gibi değerlere vermiş olduğu kıymet farklı olunca Altın Koza’nın da yönetiminde sol görüşlü isimlere yer verince ortaya çıkan sonuç belki böyle olabilirdi…
Benim burada anlatmaya çalıştığım konunun özü, jüri kimlerden ve hangi yelpazeden oluşuyor ise çıkan sonuç o yelpazeye yakın yerden çıkıyor.
Bu yıl düzenlenen Altın Koza’nın önceki yıllara göre sönük geçtiğini tespit olarak yapanlardanım. Dar ve odalara hapsedilmiş kısa ve anlamı çok tartışılır nitelikte olan birkaç etkinlik ile süslenen bu festivalin sadece eserlere ödül verilen bir etkinlik olarak bizlere yansıdığını söylesem sanırım haksızlık etmemiş olurum.
Elbette bu sönük geçen Altın Koza’nın bu şekilde cereyan etmesinin nedenleri var. Maddi imkansızlıklar, bütçe yetersizliği, zaman darlığı gibi birçok etkeni var.
En nihayetinde bir Altın Koza daha geride kaldı.
Bence böyle dar çerçevede gerçekleşen bir Altın Koza’yı yapmak yerine hiç yapmamak daha mı kazançlı olur? Gelin isterseniz bu sorunun yanıtını arayalım.
Altın Koza’nın tanıtım toplantısında organizeyi gerçekleştiren Büyükşehir Belediyesi’nin adına konuşan Başkan Zeydan Karalar ‘bu yıl eksikliklerimiz olabilir’ demişti. Tıpkı Nebil Özgentürk gibi. Peşinen özür dileyip kabullenme gibiydi bu sözler.
Yine de emekleri geçenlere teşekkür etmek gerekiyor. Öyle ya da böyle bir etkinlik düzenlediler. Adana adına, Adanalı adına önemli bir hizmet yaptılar.
Daha iyisini yapabilir miydiler? Elbette yapabilirdiler.
Bu kez olmadı diyelim.
Seneye inşallah…