Bir yere kalifiye bir eleman alacağınız zaman o elemanın size getireceklerini hesap eder, ona göre işe başlatırsınız. Eğer sizin için yeterli değil ise işe başlatmazsınız.
Bu bir kuraldır. Çünkü siz o işe alacağınız kişiden faydalanmak istersiniz.
Yerel yönetimlerde de durum böyle olmalıdır. Siyaseten işe alınan kişilerin göreve başladıkları yerde verimli olmadıklarını hep görmüş ve yaşamışızdır. Bu nedenle belediye başkanlarının en büyük sıkıntısı da ‘işe alma’ sıkıntısıdır.
Alsan bir dert, almasan bir dert…
Seçim döneminde etrafınızda yer alıp sizinle olanlar seçim bitince hak talebinde bulunurlar. Vasıflı olup olmadıklarına kendileri bakmadan belediyede işe başlamayı hak görürler. Bu hakkı vermeyen ve destekledikleri belediye başkanını da düşman kesilirler.
Adana’da Hüseyin Sözlü döneminde Büyükşehir Belediyesi’nin olduğundan fazla şişirilerek belediyenin hormonlu bir şekilde işçi yığını ile doldurulduğunu bildiğim için bugün işten çıkarılmaları eleştirecek durumda olamıyorum.
Elbette haksızlığa uğrayanlar olabilir. Bu da hayatın bir gerçeği…
Sözlü döneminde vasıflı olup olmadıklarına bakmadan işe alınanların işe gitmeyenlerinin yanında işe gidip de ortalıkta hiçbir işe yaramadan dolaşanların sayısının oldukça kalabalık olduğunu bizatihi yaşayan bir kişi olarak bugün gelinen noktada Zeydan Karalar Beyin ne kadar sıkıntı yaşadığını en iyi hissedenim, bilenim.
Zeydan Karalar Beyin Ocak ayından itibaren belediyeye işçi alıp almayacağına dair hep kendime sorduğum sorum olmuştur. Çünkü Zeydan Beyin belirli aralıklarla işten çıkardığı kişilerin yerine yenilerini alacağına dair kamuoyundaki beklentileri de en iyi bilenlerdenim.
Bu nedenle Sayın Zeydan Karalar’ın 2020 yılında işten çıkartılanların yerine yeni işçi alıp almayacağı konusundaki öngörüsünün ne olacağını inanın merak ediyorum.
Kanımca ve tanıdığım kadarıyla Zeydan Karalar Bey belediyeye işçi almayacak.
Almayacağını tahmin ediyorum.
Bu tahminim temel dayanaklarını izah etmemde yarar var.
Öncelikle Zeydan Karalar ‘mali disiplin’ sağlama adına fazla gördüğü isimlerden kurtuluyor. Fazlalıklardan kurtulur iken yeniden fazlalık oluşturmak mali disiplini de bozar, Zeydan Beyin kendisiyle de çelişmesi anlamına gelir.
Kimleri, hangi koşullarda ve kıstaslarla işe alacak? Bu da işin bir başka olumsuzluk boyutu. Vasıflı insana gerçekten belediyenin ihtiyacı var mı? Mevcut kişileri vasıflı hale getirip çalıştırmak, onlardan daha fazla verim almak var iken yeni kadrolar ile belediyeyi mali sıkıntılar içinde yüzerken yeniden kötü duruma getirmek doğru olmaz diye düşünüyorum.
Zeydan Karalar Beyin mali disiplin konusundaki ‘çok iyi matematik’ yapan bir kişi olduğunu bilmeyen yoktur. Buradan baktığımda işten çıkarılanların da kendilerine göre sebepleri olabilmiş olsa da önemli olan belediyenin haklı sebepleridir. Çünkü orada o kişilere ödenen ücretler halkın cebinden çıkan paralardır.
Bu cümleden olmak üzere Ocak ayına girdik. Zeydan Karalar Beyin ‘Ocak ayını bekleyin’ sözü sanırım işçi alımları ile ilgili bir söz değil.
Ben böyle görüyorum, böyle hissediyorum.
Yoksa…
İpin ucunu yeni yakalamış iken yeniden kaçırmak doğru olmaz.
Bu yanlışlığı da Zeydan Bey yapmaz diye düşünüyorum.
Elbette kısıtlı sayıda kalibresi yüksek, üretken ve meslek erbabı olan belirli sayıda kişiyi istihdam edebilir. Sanırım bunu yapacak bu dönem içinde.
Ne diyeyim, Allah kolaylık versin. İşi oldukça zor Zeydan Beyin.
Zaten Zeydan Karalar’da zora talip olur.
Kolayı herkes yapıyor zaten…