Memlekette her istediğiniz her zaman yerine getirilip insan olarak mutlu olmuyorsunuz. Konu sağlık olunca da bir yerde sıkıntı yaşıyorsunuz. Altından kalkamayarak eziliyorsunuz. Canınız sıkılıyor.
Dün çok sevdiğim bir arkadaşım ile karşılaştım.
Bana ‘tanıdığın bir gazeteci var mı?’ diyerek sordu…
Ben de gülerek ‘evet var, mutlaka iletirim sıkıntını. Buyur ağabey…’ diyerek yanıt verdim.
Bir yakınını özürlü olması nedeniyle hastaneye götürdüğünü ve tedavisini yaptırmak istediğini ve orada hasta olan özürlüye doktorun ‘tedaviyi kabul ediyor musun?’ şeklinde sorular sorup tedavi yöntemini buna göre geliştireceğini söylediğini bana aktardı. Yani özürlü olup kendi derdini anlatamayacak durumda olan hastaya doktor ‘tedavi olmak ister misin?’ diye soruyor!
Özürlü olan hasta ise elbette özründen dolayı yanıt veremiyor. Bu kez yanıt vermek yanında yer alan akrabasına yana refakatçısına düşüyor.
Biraz saçma bir durum değil mi?
Hasta ise ve tedavi gerekiyor ise özürlü konumdaysa yapacaksın tedaviyi, sormaya ne hacet!
Ben de arkadaşa başka bir örnek verdim.
Adam sarhoş, kendinde değil. Ne konuştuğunu bilmiyor. Durumu iyi değil ve 112 ambulans çağrılmış. Ambulanstaki sağlık görevlileri alkollü şahsa ‘hastaneye gitmeyi kabul ediyor musun?’ diye soruyor. Yanıt olumsuz ise hastaneye götüremiyor!
Başka bir örnek…
Alkol tedavisinin yapıldığı AMETEM’de eğer tedavi olmayı kabul etmez iseniz sizi tedavi etmiyorlar!
Bunun gibi örnekleri çoğaltabilirsiniz.
Sağlık Bakanlığı’na sormuş olalım. Bu işin kerameti nedir? Yani sormanın altında yatan neden nedir?
Elbette doktor değiliz. Vardır bir kerameti…
Öğrenir isek hem bize bu konuyu hatırlatan arkadaşımıza hem de kamuoyuna bilgiyi sağlıklı aktaracağız…
Sağlıklı günler dileğiyle…