Bir türlü sevemedim Melih Gökçek Beyi. Bana hep itici gelmiştir nedense. İktidarın nimetleriyle yıllarca rahat bir ortamda belediye başkanlığı yaptı. Kimse de yaptığı uygulamaları ile ilgili ‘belediyede neler oluyor?’ sorusunu soramadı.
Devran döndü, CHP belediyeyi kazandı. Mansur Yavaş işte o soruyu sordu. ‘Neler olmuş belediyede?’ dedi ve bazı bilgileri, belgeleri kamuoyu ile paylaştı. O vakit haberimiz oldu belediyede neler olduğundan.
Meşhur Dinazor Parkı meselesini bilmeyen yoktur. Yazık, günah vallahi. 801 milyon dolar zarar varmış. Eğer bu kadar zarar varsa ki durum ortada, bunun da hesabının sorulması gerekiyor.
Bu görev de Mansur Yavaş’a düşer.
Melih Gökçek, son günlerde Dinazor Parkı meselesi açılınca CHP’li Çukurova Belediyesi’nin Dinazor Parkı’nı örnek göstermeye başlamış.
Buna da Soner Çetin elbette sinirlenecek. Çünkü kıyaslanmayacak kadar fark var Çukurova ile Ankara Dinazor Parkları arasında.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın görevden ayrılma talimatı ile evine dönen Melih Gökçek’e Soner Çetin ‘tokat gibi’ bir yanıt verdi. Diline sağlık diyorum vallahi…
Melih Gökçek, elinde Çukurova Belediyesi’nin Dinazor Parkı fotoğrafı ile dolaşıp mukayese etmeye başlayınca Soner Çetin açtı ağzını, yumdu gözünü…
Soner Çetin Melih Gökçek’e aynen şunları söyledi.
“Biz bu devasa parkı yaptırırken, Yap-Birlikte İşletelim-Devret modelini uyguladık. Parkın yapımı için belediyemizin kasasından tek kuruş çıkmadı, ayrıca işletmeci belediyemize her yıl belirli miktarda kira ödemeyi taahhüt etti. Böylece belediyemiz belirli bir gelir de elde etmiş oldu. Ankaralının ve milletin 801 milyon dolarını çöpe atan Melih Gökçek’in belediyemize asılsız iddialarla saldırması suçluluk telaşıdır. Sayın Melih Gökçek, 801 milyon dolar harcadığı parkı hiç açıp halkın hizmetine sunamadı. Biz ise temelini atıp 5 ayda 5 kuruş harcamadan hizmete açtık”
İki ayrı park, iki ayrı yapım tarzı ve maliyet. Mukayese yaparken biraz dikkatli olup inceleyecek, araştıracaksınız. Hoş, Melih Gökçek ile Soner Çetin’i Türkiye genelinde herkes biliyor. Fazla söze gerek yok diye düşünüyorum.
Biri eline yüzüne bulaştırdı ve başkanlık makamı elinden alınıp evine çekildi. Ama bir türlü susmuyor!
Diğeri belediye başkanlığı makamında ve başkanlık görevini de başarı ile sürdürüyor. Halkın da sevgisini kazanarak bu görevine devam ediyor.
Bazen de böyle açıklama yaparak ‘bilip bilmeden konuşma’ demek gerekiyor. Soner Çetin’de sanırım onu yapmak istedi.