En büyük kadersizliğimiz ‘bizi yönetenlerin’ siyasi dümene girip gören gözlerinin görmez hale gelmesi olsa gerekir.
Bunu da bir türlü kıramadık, ortadan kaldıramadık.
Sorumlular susuyor, bu şehir ise yerinde sayıyor.
Son 30 yıldır şehirde toplu taşıma araçlarının yolcu taşıma yanlışlıklarını dile getiren bir gazeteciyim. Ben yazmaktan yoruldum, onlar yanlış üzerine yanlış yapmaktan yorulmadılar.
Elbette yorulmazlar. Çünkü yanlışlıklarını gören yok, ses çıkaran yok. Herkes 3 maymunu oynuyor.
Şehir içindeki toplu taşıma araçlarının hangisi kurallara tam olarak uyuyor? Durak yeri belli olmasına karşın iki adım giderek yolcu indirme ve bindirme işlemi gerçekleştirmiyorlar mı? Koca şehrin en işlek caddesi olan Atatürk Caddesi’nde iki dolmuş yan yana durup yolcu indirip bindiriyor. Arkadan gelen aracın önünü kesiyor.
Trafik ise rezil durumda…
Bütün bu olup bitenleri bu kentin trafiğinden sorumlular da bizim gibi izliyorlar. Onlar da belki dolmuşa bindiklerinde bizim gibi ‘ya sabır’ çekiyorlar. Bir yolcu için caddenin ortasında aniden durarak önündeki ve arkasındaki aracı, yayayı hesaplamadan yolcu yarışında olanları görmüyorlar, göremiyorlar.
Bu kentte trafik konusunda karar alanlar da siyasi davranıyorlar, oy hesabı içine giriyorlar. Yıllardır bir türlü gerçekleştiremedikleri trafik uygulamalarını neden gerçekleştiremediklerini sorduğumuzda ortaya siyasi sonuç çıkıyor.
Yani herkes bakıyor, ama bir türlü görmüyor. Görmek de istemiyor.
Hiç dolmuş sürücülerinin kılık ve kıyafetine bakan var mı? Saç sakal birbirine girmiş vaziyette ve adam yolcuların varlığından hiç rahatsız olmadan araç içerisinde sigara kullanıyor.
Bu kentin Trafik Zabıtası ne iş yapar? Bu kentin Trafik Müdürlüğü’ndeki polis memurlarımız ne iş yaparlar?
E-5 üzerindeki Gizerler Market Civarı’ndaki dolmuş teröründen kimsenin haberi yok mu?
Burada yani ana yol üzerinde böyle dolmuş durağı yapılır mı?
İnanın bu ve buna benzer soruları yıllardır soruyor ve yetkilileri göreve davet ediyoruz. Adana Valimiz başta olmak üzere yetkililerin de artık bu yanlışlıklara dur demesi gerekiyor.
Hiç ümidim yok ama bir kez daha buradan ifade etmiş olayım. Bu siyaset yapılanması ile Adana’nın geleceği resmen karanlık. Karanlık yapanlar da bu şehirde siyaset yapan ve siyaseten bir yerlere gelenlerde.
Sanırım meramımızı anlatabildik. Lakin biliyorum ki kimsenin de umurunda olmayacak. Bir ay sonra yine aynı konuya yakın şikâyetlerle ilgili bir başka yazı yazmak zorunda kalacağız.
Bu da bizim kaderimiz!