Son kullanım tarihi geçen hiçbir ürünü kullanmak istemezsiniz. Bilirsiniz ki, kullandığınızda sağlığınızı yitireceksiniz. Bu nedenle önlemini alır, ürünü satan kişiyi uyararak o ürünün tezgâhtan kaldırılmasını istersiniz.
Bayat ve küflü ekmeği yemek istemezsiniz. Kokmuş bir ürünü de ağzınıza almazsınız.
Çünkü son kullanım tarihi geçmiş, bozuk, vadesi dolmuşlardan uzak kalırsınız.
Gelin görün ki memlekette o kadar çok vadesi dolmuş nitelikte siyasetçi tipleri var ki onların yüzünden mağdur olmayan insan kalmadı güzelim Türkiye’de.
Önceki gün bir yaygın televizyonda ağzı dolusu konuşan bir siyasetçiyi gördüm. Sinir katsayım yükseldi.
Adamın bilmediği yok!
Karışmadığı iş yok!
Gezip dolaşmadığı, kapısını arşınlamadığı parti yok!
Ulusalcı, MHP’li, İşçi Partili, Vatan Partili, CHP’li, yetmedi kendisi parti kurmaya kalkar nitelikte bir siyasetçi.
Bakanlıkta yaptı.
Ama vadesi dolan cinsten, son kullanım tarihi geçmiş olan bir siyasetçi.
Bakanlık yaptığı dönemde çıkardığı yasalar ile bu memleketin çalışanlarını sınıflandıran, emekliliklerinde haklarının gasp edilmesine zemin hazırlayan birisi…
Şimdileri çıkmış Cumhurbaşkanını, Devletin sistemini eleştiriyor. Etrafına da kendisi gibi miadı dolmuş isimleri toplayıp konuşuyor ve konuşur iken de boş konuşuyor.
Canımı sıkınca ben de ağzımın dolusu konuşacaktım ama karşımdaki televizyona konuşacak değilim ya!
İçimden söyledim söyleyeceklerimi…
Siz siz olun miadı dolmuş olan siyasetçilere itibar etmeyin.
Bakın size bir hatırlatmada bulunayım.
AK Parti içinde bakanlık yapan, Başbakanlık yapan isimler bugünlerde parti kuracaklar. Dün bu memlekete ne verdiniz de şimdileri parti kuracaksınız?
Eğer sizin miadınız dolmamış olsa Sayın Cumhurbaşkanı sizin kulağınızdan tutup bir kenara atmazdı!
Sanırım meramımı anlatabildim.
Miadı dolmuş siyasetçinin partisi bana göre hiç önemli değil. Hangi partiden olur ise olsun bu vadesini dolduranları kaldırıp çöplüğe atın. Kurtulun…
Size bir dost uyarısı…