Yönetici adı üzerinde ‘yöneten kişi’ demektir. Yöneten kişi, yönettiği yeri iyi ya da kötü yönetir. Bu da artık o yöneticinin kişisel yeteneğine kalmıştır.
Adana’nın temel sorunu yönetenlerin yönetim tarzlarında halkın fikrini almamak gibi bir davranış içinde olmalarının yattığını yıllarca gördüğüm için bunu hep ‘SALIK’ vermişimdir. Yöneticilere ‘halkın sesini dinleyerek yönetin’ demişimdir.
Lakin yöneticilerin böyle bir lüksü yok!
Önceki gün ‘Adana Pakistan gibi!’ başlıklı bir makale kaleme aldım. Kentin trafiğinin içler acısı durumunu ortaya koyarak örnekler ile bu kentte trafiğin nasıl felç edildiğini anlatmaya çalıştım.
Hoş bu tür yazıları ilk defa yazmıyorum. 30 yıldır yazdığım bir konu olunca yöneticilerin yine kayıtsız kalacaklarını bilerek yazma ihtiyacı duyuyorum!
Yazımın yayınlanmasından sonra sosyal medya üzerinden yorum yaparak 20 kişiye yakın bir Adanalı ‘siz yazıyorsunuz ama muhatapları duyarsız kalıyor’ diyerek konuya yaklaşıp görüşlerini beyan ettiler.
Bu kentin park sorunu var. Kaldırım işgali sorunu, trafik denetimi yetersizliği, dolmuşların sebep olduğu sıkıntılar, apartman önlerinin işgal edilerek apartman sakinleri tarafından yaya kaldırımlarının çevrilmesi gibi konular var.
Belediyelerin apartman inşaatı yapımı sırasında otopark konusuna riayet etmeyerek parasını aldıkları apartman yönetimine izin vermeleri asıl sorun…
E5 üzerine otoparkı olmayan otel yapımlarına izin verilmesi gibi temel sorunla karşı karşıyayız.
Sözün özü, bu kentin yöneticileri bu gibi konularda halkını dinlemiyor, halkının taleplerini ise duymazlıktan geliyor.
Adana’ya yeni bir vali atandı. Kendisine yeni görevinde başarılar diliyorum. İnşallah bu gibi konularda kararlı davranış içinde olup Sayın Vali Bey olayların üzerine hassasiyetle gider.
Kentin her yerinde tablacılardan geçilmiyor. İnsanlar cadde üzerinde ürünlerini satarak caddeleri panayır haline dönüştürüyor.
Belediyeler ise bu konularda duyarsızılar…
Sayın Valimizin emir ve talimatlarıyla kentin bu sorunlarına neşter vurulmasını hassaten rica ediyoruz.
Vatandaşı dinlemek gerekiyor. Yoksa halkında kopuk bir yönetim anlayışı sorunların artmasına neden olur.
Bizim gösterdiğimiz hassasiyeti eğer yöneticilerimiz göstermiş olsa bizim bu konulara kaleme almamıza hiç gerek kalmaz…