Adana’da 1970’li yıllardan sonra sanki bir gelenek başlatılıyor gibi şehrin ana caddelerindeki yolların üzerinde çift şeritli yani karşılıklı olarak geliş ve gidiş güzergâhında araçların park ediliyor olması normal midir?
Bu soruyu herkese soruyorum. Normal diyen insan sayısı yüzde 1’i geçmez.
Elbette anormal bir olay.
Ancak gelin görün ki memleketin her sokağı, her caddesi araç parkı ile işgal altında.
Bundan kentin ne Valisi rahatsız, ne de Büyükşehir Belediye Başkanı veya Trafikten sorumlu yetkilileri…
Kaldırımlar üzerindeki işgaller, kaldırımlara park edilen araçlar yüzünden yayaların yürüme haklarının elinden alındığı bir kentte yaşıyoruz.
Adana Valiliği, bu anlamda bir ekip hazırlayarak çok değil bir hafta boyunca şehrin ana caddelerini, sokaklarını şöyle bir fotoğraflayıp Sayın Valimiz Mahmut Demirtaş’ın önüne koysun istiyorum.
Yayaların ne eziyet çektiğini yetkililer görsün istiyorum.
Sanırım bu konuda görevli olmak durumunda olanlar bu şehirde yaşamıyorlar! Ya da bu konuyu kendilerine görev saymıyorlar!
Yoksa bu sorun ortada durmaz ve anlık çözüm yolu bulunur. Araçların arasından dans ederek yol yürümek zorunda kalan insanlara bu eziyeti bu şehrin yöneticileri ne yazık ki çektiriyorlar!
Ana yollarda çift şerit park alanı ile övünsek Türkiye’de birinci oluruz!
Adana Valiliği, bu kentteki araç sayısını, araçların park edildiği otoparkların kapasitesini, yeni yapılan binaların zorunlu olarak otopark alanları ihdas etmedeki becerikliliğini(!), belediyelerin otoparksız evlere ruhsat vermemek konusundaki hassasiyetini, kaldırımların, okul önlerinin işgalini bir araştırıp tablo olarak ortaya koysa ne güzel olur değil mi?
Vali Beyin aracının trafiğe takılmadan eskort marifeti ile istediği yere rahat gittiğini düşünecek olur isek, Adanalının kavurucu yaz sıcaklığında trafikte çektiği çileyi de bilerek mukayese eder isek ortaya çıkan sonucu sanırım tahmin etmeye gerek yok! Apaçık ortada…
Sözün kısası, rezil bir durumda Adana caddeleri, sokakları.
Biz kaldırımlarımızı istiyoruz. Yürüme özgürlümüzün bu şekilde elimizden alınmasına razı değiliz.
Yöneticilerimize soralım buradan. ‘Siz razı mısınız?’