Cenab-ı Allah her şeyi vermiş güzel Adana’mız için. Suyu, doğayı, güzel havayı, güzellikleri, imkânları…
Değerlendirmesini iyi bilir isek hayatın güzelliklerini yaşayarak mutlu olacağız. Elbette toplum içinde yaşamanın ağır koşulları var. Ekonomik sıkıntılar mevcut. Hava şartlarının ağırlığı nedeniyle de her şey istediğimiz gibi gitmeyebiliyor. Bütün bunlara rağmen hayatın güzelliklerini Adana’da yaşamayı da bilmeliyiz.
Dün kenar mahallede oturan bir arkadaşımız ile görüşüyordum. Bir cümle kullandı. Oldukça önemliydi. Onu da sizlerle paylaşmak istedim.
‘Adana’da bulduk ama bunuyoruz’
Niçin bunadığımızı sorduğumda ‘Sana sorarım, ne arayıp ta Adana’da bulamıyorsun? Diğer şehirler ile kıyasladığında neyin eksik?’ diye bana sordu.
Elbette Cenab-ı Allah’ın yarattıklarıyla her şey vardı Adana’da. Ama Adana’da ekonomik koşulların zorluğunu anlatmaya çalıştım ki yaşça da benden büyük olan bu ağabeyimiz ‘olanla yetin’ dedi ve şükür etmemiz gerektiğini söyledi.
Tabi ki bende şükür etmesini bilenlerdenim. Allah’ın bu kadar nimeti karşısına şükür ediyorum. Lakin gelin görün ki hayatta her şey bu ağabeyimizin anlattığı gibi güzel değil.
Bedavadan yaşar gibi yaşıyoruz…
Kimine göre bu cümle doğru, kimine göre de değil.
Aylık olarak 500 liraya 14-20 yaş aralığındaki çocuklarını tezgahtarlık yapsınlar diyerek iş yerlerine sabahın erken saatlerinde dolmuş parası vermemek adına yaya olarak gönderen aileler var bu kentte. Bu aileler ne kadar bedavadan yaşıyorlar onu bilemiyorum.
Önemli olan olanla yetinmek. Elbette onu hep yapıyoruz. Ancak toplumsal yaşam alanlarında her istediğimiz şükür etmekle olmuyor. İhtiyaçları karşılamak için de aracı olan para diye bir maddeye ihtiyacımız var. Bunu temin etmek de bu ağır ekonomik koşullar altında biraz zor oluyor.
Adana’nın kıymetini yine bilelim. Doğasını, havasını, suyunu, ekonomisini hep birlikte düzelterek yaşayalım…
Mutlu günler dileğiyle…