Hayatınız boyunca mutlaka bir çıkmaz sokağa girip yolun sonundan geri dönmek zorunda kalmışsınızdır. Çıkmaz denilen sokağın hiçbir yere ulaştığına ben rastlamadım…
Hep geri dönüş yaparak doğru olan yoldan gitmek durumunda kaldım.
Türkiye ekonomisi de bugünlerde resmen bir çıkmaz sokağa girdi. Yolun sonu çıkmıyor ve insanlar gelip tıkandı. Toplumda ekonomik nedenlerden dolayı istenmeyen olaylar da artık baş gösterir oldu.
Adana’da çok sevilen bir kardeşimiz önceki gün intihar etti.
Binlerce iş yerinin kapısına kilit vuruluyor, çalışanlar ücretsiz olarak işten çıkarılıyor. Kepenkler ise kapanıyor.
Siftah yapmadan akşam evine dönen insanlar oluşmaya başladı.
Bu işin sonu karanlık…
Hükümetin acilen ekonomik anlamda tedbirler alması gerekiyor. Vergisini, sigortasını yatıramayan, çalışanın maaşını veremeyen iş yeri sahiplerinin durumunun acilen ‘kurtuluş reçetesi’ yazılarak ekonomik anlamda rahatlığa kavuşturulması gerekiyor.
AK Parti Hükümetinin bugüne kadar çok iyi götürdüğü ekonomiyi bugün bu noktalara getirmesini de kendi adıma anlamış değilim. Bir türlü de çözemiyorum.
Hadi dış güçler, dolar ve kur oynamaları, müdahaleler diyelim ekonomiyi bu hale getirdi. İyi de bu işin çözümü yok mu? Bu nereye kadar gidecek?
Bir yerde mutlu azınlık var. Bir eli yağda, bir eli balda olan. Bunlar halinden memnunlar. Yani parası olanda sorun yok. Hatta bol kazanç içindeler.
Diğer yanda aç insanların sayısı çok, para kazanamayan orta ölçekli ve küçük esnaf kan ağlıyor.
Geçenlerde bir dilenci ile yolda karşılaştım. Onlar dahi işler kırık diyerek sitem etmeye başladı. İnsanların cebinde para olmayınca dilenciye verecek parası da olmuyor!
Adana’da Suriyelilerden kaynaklı ucuz işçilik olmasına karşın kimse bir mal ve hizmet alacak, yaptıracak durumda değil. Esnaf çok sıkıntılı, esnaf odalarının açıklamalarına bakarsanız onların durumun anlarsınız.
Kahvecinin çay parasını borca yazdıran esnafımız var.
Bu duruma acilen müdahil olunması gerekiyor. Ben ekonomik anlamda nasıl bir tedbirin alınacağına dair buradan bilgi aktaracak kadar deneyim ve bilgi sahibi değilim. Konunun uzmanları elbette bu konuda gereğini yapacaklar.
Bir gazeteci olarak da Hükümete ‘Esnaf kan kaybediyor, yok olmak üzere’ diye de uyarımı yapmak durumundayım. Hal ve gidişat hiç iyi değil.
Bilmesi gerekenler bilsin artık diyorum ve inşallah iyi olur temennisinde bulunuyorum.