Bugün “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü”. 25 Kasım 1960 tarihinde Dominik Cumhuriyeti’nde diktatörlüğe karşı mücadele ettikleri için öldürülen Mirabel Kardeşlerin anısına, 25 Kasım günü 1981’den beri dünya ölçeğinde kadına yönelik şiddet konusunda bir sembol haline dönüştü.
Her yıl 25 Kasım’da biz kadınlarla ilgili açıklamalar yapılır. Bu açıklamaların çoğu biz kadınlara yönelik şiddetin önlenmesine dair oluyor. Peki, yapılan bu açıklamalara ve yapılan eylemlere karşın şiddet duruyor mu? Koskocaman ‘’hayır’’.
Tüm dünyada kadına, çocuğa yönelik şiddet devam ediyor. Ülkemiz de kadına yönelik şiddetin dünya ölçeğinde en yüksek düzeylerde yaşandığı ülkeler arasında ilk sıralarda yer alıyor.
Biz kadınlar göz göre göre evlerinde, sokakta, işyerlerinde, lokantalarda, her yerde öldürülmeye devam ediyor. Anlayacağınız şiddet, öfke, saldırganlık her yerde kol geziyor. Ekim ayında erkekler tarafından 36 hemcinsimiz öldürülmüş. Bu yılın 10 ayında öldürülen kadın sayısı ise 383.
Yargı, taciz, tecavüz ve şiddete gereken cezayı vermeli, vermediği sürece de biz kadınlara yönelik şiddet devam edecektir. Şiddet, tecavüz ve cinayete karşı mücadele etmek insani sorumluluktur.
Kadına ve çocuğa yönelik şiddeti önlemeyi hedefleyen İstanbul Sözleşmesi şartları yerine getirilmeli. İstanbul Sözleşmesi şiddetin önlenmesi konusunda bir ilerlemedir. Bundan asla vazgeçilmemeli.
Kadına, şiddet, tecavüz ve istismarın olmadığı bir dünyada bulunmak dileğiyle herkese iyi haftalar.