Dünyayı besleyen sektör tarımdır. Bu nedenle tarıma gözbebeğimiz gibi bakmak zorundayız. Gelecekte su ve gıda krizinin yaşanacağını söyleyen bilim adamlarına kulak verirsek, tarıma desteği artırarak ayakta tutmaya ihtiyacımızın olduğunu bilerek hareket etmemiz gerekir.
Tarım dediğimizde aklımıza toprak, bitkiler, su, doğa ve doğada yaşayan türler gelmektedir.
Bu çeşitliliği bir arada tutmak ve gelecek yıllarda tarımsal devamlılığı sağlamak için sürdürülebilir tarım yapmalıyız.
Tarımda sürdürülebilirlik üretim ve çeşitliliğin sürekliliğini sağlarken, kendi ihtiyaçlarımızı gelecek kuşakların ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılayabilmemizdir.
Bunun içinde tarım politikamızı bu istikamette revize etmemiz, üreticiyi desteklememiz gerekir. Yani ülkenin tarım politikasının yeniden gözden geçirilmesinde yarar var diye düşünüyorum.
Sürdürülebilir tarım ise, tarım arazilerinin, çiftçilerin, tarımsal işçilerin, çevre ve doğal kaynakların korunmasını geliştirecek sistem ve uygulamaları içerir. En az girdiyle en yüksek verim elde edilmesidir. Ayrıca çevreye vereceğimiz zararları azaltmakta ve yapılan uygulamaların gelişmesi sağlanmaktadır.
Sürdürülebilir tarımın ilkesi; uygun maliyetle tarımda verimliliğin artması, çevre ve doğal kaynakların korunması, kaliteli besin elde edilmesi, çiftçinin yaşam seviyesinin artmasıdır. Doğal kaynaklarımız etkin kullanılmakta ve çevreye zarar veren atıklar azaltılmaktadır.
Hızlı nüfus artışı ve değişen tüketim alışkanlıkları ilerleyen yıllarda besin ihtiyacını arttıracaktır. Besin kaynaklarına ulaşım sıkıntısı yaşamamak, hayatımızı sürdürebilmek ve gelecek nesillerimize aktarabilmek için sürdürülebilir tarımın uygulaması her tarım üreticisinin asli görevi olmalıdır.
Sürdürülebilir tarım ile aşırı zirai ilaç, gübre ve hormon kullanımı engellenmekte, üretilen ürünler sağlığa yararlı ve hayvanlar için güvenli yaşam alanları oluşturarak ekosistemi yaşanılabilir kılmaktadır.
Sürdürülebilir tarım denildiğinde akla gelen organik ve iyi tarım uygulamalarıdır.
Son dönemlerde sürdürebilir tarım politikalarının gelişmesi adına Tarım Bakanlığımızın önemli adımlar attığını da görüyoruz. Yeter mi? Elbette yeterli değil.
Ülkemizde öncelikle çiftçinin, üreticinin yaşam kalitesini yükseltip zarar etmeden para kazanmasını temin etmek gerekir. Bu nedenle de destekler artırılmalı, elektrik fiyatları sulama için ucuzlatılmalı, gübre fiyatları da aşağıya çekilmelidir.
Aslında tarımla ilgili bu istekler toplumun genel isteğidir. Üreticiyi ve çiftçiyi desteklemekle aslında tüketici de destekleniyor. Çünkü ürettiği ürün ucuz olursa hayat pahalılığı ve enflasyona rağmen ürünler ucuzlayacak, tüketici de bunu ucuz olarak temin edecektir.
Çukurova Bölgesi’nde sürdürülebilir tarım konusunda yeterince bir çalışmanın yapılmadığını maalesef söylemek durumundayız. Daha iyi bir ortam adına bu konuda yetkili harekete geçilmesi gerekir diye düşünüyorum.
Ürününüz bol, kazancınız çok olsun tüm üretici kardeşlerimizin. Onların beklentilerini dile getirmek de bizlerin görevi…
Bu nedenle tarımı ihmal etmeden taleplerin dikkate alınmasını yetkililerden rica ediyoruz.