Gücünüz yetmediğinde, elinizden bir imkan gelmeyerek seyretmek zorunda kaldığınızda tüm psikolojiniz yerle bir olur. Kara kara düşünmeye başlarsınız. Şimdileri çiftçiler kara kara düşünüyor.
Sebebine gelince, artan maliyetler ile ürettiği ürünlerin değerini bulmaması, kar edememeleri, borçların altında ezilmeleridir. Yüksek enflasyon altında ezilen vatandaşların alım gücü günden güne erirken, üreticiyi de artan maliyetler zorluyor.
Verilere bakıyoruz. TÜİK verilerine göre, Mayıs ayında TÜFE yıllık yüzde 73.50 olmuş. Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) ise yüzde 132,16’ya yükselmiş. Gel işin içinden çık çıkabilirsen.
Bu durum sürdürülebilir mi? Asıl bu sorunun yanıtının aranması gerekiyor. Dünyada gıda krizinin yaşanacağına dair insanlarda oluşan genel kanıdan sonra durum biraz daha farklı noktalara gitmeye başladı…
Çarşı pazarda ürün fiyatları aldı başını gitti. Üreticiden daha çok aracılar para kazanıyor bu memlekette. Hal yasası çıktı ama yine de bu kazançların önüne geçilemedi.
Artan akaryakıt maliyetleri nedeniyle üreticiler ürünlerine zam yapıyor.
ÖTV bir litre motorinde 2.05 TL, bir litre benzinde 2.52 TL olurken, KDV de sırasıyla 4 TL ve 3.96 TL oldu. Vatandaşı doğrudan ilgilendiren alanlarda akaryakıt sübvansiyonlarının devreye girmesi tüm üreticilerin ortak beklentisi oldu.
Bir litre mazot 30 lira. Vergiler alınmasa bu fiyat 24 liraya düşecek. Bu bile kazanç demektir.
Ülkemizde tarımsal destekler yapılıyor yapılmasına da yeterli olmuyor bu destekler. Enflasyonu düşürmek için akaryakıtta sübvansiyon yapılmalıdır.
Tarımsal sulamada önceki yıllarda DSİ’de olan yetkinin Sulama Birliklerine devrinden sonra kantarın topuzu kaçınca üreticimiz sulamada da sıkıntı çekmeye başladı. Sulama Birliklerinden pis kokular geliyor. Her türlü denetimin sıkı bir şekilde yapılması gerekiyor bu birliklerde. İnsanın olduğu yerde her türlü sıkıntı olur. Bu nedenle denetimin elzem olduğu görüşündeyim. Çünkü birliklerde akçeli işler dönüyor.
Gelecekte gıda krizi çekmemek adına tarıma önem verilmelidir. Üreticiden gelen sese kulak verilmeli, kendi ülkemizde üretilebilecek tüm ürünlere destekler artırılmalı, maliyetleri aşağıya çekecek önlemlere imza atılmalıdır Mazotta indirim, gübrede indirim öncelik olmalıdır. Tarımsal sulamada kullanılan elektrik fiyatları aşağıya çekilmelidir.
Hal ve gidişatın kötü bir duruma doğru seyrinin önüne geçilmesi adına bu önlemlerin alınması gerektiğini vurgu yapalım ve tüm üreticilerimize bol kazançlar dileyelim.