İsmi lazım değil bir zincir markette, alışveriş yaparken, market çalışanlarının bir arada hararetli konuşmaları vardı.
Dikkatimi çekmez mi?
Hepsi üzgün, telaşlı.
Bir sorun vardı. Dayanamadım.
O gün toplu halde işi bırakacaklarını, çalışma saatlerini, yorgunluklarını ve aldıkları parayı tek tek izah ettiler. Müdür de aynı maaşı alıyor, personel de. Ama adı Müdür.
İstedikleri tek şey vardı.
Emeklerinin karşılığı.
Vardiyalı çalıştırılması gereken bir işe tek bir kişinin yerleştirilmesine isyan ediyorlardı.
Günde 12 saat.
Biz ne zaman kendi insanımıza sahip çıkacağız?
Nasılsa işe ihtiyacı var diye yapılan bu emek sömürüsünün acısı bir başka yerden çıkmayacak mı?
Neden ilk tasarruf yapılması gereken İŞÇİ oluyor?
Şartları biraz daha yaşanabilir hale getirmek bu kadar zor mu?
Çalışanın İNSAN olduğu , ne zaman hatırlanacak?
Çalışma saatleri dışında evde bekleyen bir aileleri olduğunu idrak etmek bu kadar mı zor?
Ama hatırlayalım isterseniz.
Eğer bir firmanın MİSYON u çalışanı üzerinden kar etmek ise, çalışanlar sizi affetse de İKTİSAT bilimi affetmez. Bilin istedim.