Dünyaya gözümüzü açıp emekleyerek yürümeyi, büyüyerek yaşamayı ve hayatın zorlukları karşısında da ayakta kalarak bu yaşlara kadar gelmeyi öğrendik.
Elbette yaşamımızda zor günlerimiz oldu. Bir masal gibi gelip geçen anılar, yaşam zorlukları…
Ben de kendi adıma bu masalın içindeki yerimi aldım. Bu acımasız Dünyada yaşadığım her şey adına sevgiyi, merhameti yüreğimden hiç eksik etmedim. Belki çok şeyler kaybettim bundan dolayı. Ama en önemlisi kendimi buldum Rabbime sığınarak.
Milletin derdi ile dertlenemeyen kişilerin yönetim anlayışından kaynaklanan olumsuzluğu toplum olarak yaşadık. Biz de hissemize düşeni alarak…
Dünyada olağanüstü gelişmeler yaşandı. Savaşlar ile üzüldük. Barışlar ile sevindik. İnsanların dertleri ile dertlenemeyen acımasızların yüzünden de yeri geldi kahrolduk.
Elimizden geldiğince yol gösteren, aklımızın erdiğince bildiklerimizi, tecrübelerimizi okuyucularımızla paylaşarak ortada duran eksiklikleri de yetkililere hatırlatarak kalem tutan elimizle topluma yararlı olmaya çalıştık. Masalın içinde yer aldık.
Siyasetin acımasız çarkları arasında insanların ezilmemesi adına ikazlarda bulunduk. Başarılı olan isimlere teşekkür ederek onları onure ettik. Hata ve yanlışlığı da öncesinde veya anında dile getirip üzerimize düşen görevi yapmış olduk. Yani yine masalın içinde yer aldık.
Siz peki masalın içinde yer alabildiniz mi?
Hayat bir masaldan ibaret dedik ya… Sizin masalınız nedir? Masalın kahramanı mısınız? Diye bir soru yöneltmiş olsam ne diyerek yanıt verirsiniz?
O masalın içinde yer alır iken inanın bana ekonominiz kadar yer alabildiniz. Onun size vermiş olduğu rahatlık kadar hareket ettiniz. Sizin üzerinize biçilen elbiseleri giydiniz. Önünüze konan ekonomik koşullar kadar mutlu olabilmek adına hareket ettirilmek durumunda kaldınız.
50 yıl öncesini çok iyi hatırlayan bir insan olarak bu masalın içinde yer aldım bende…
Kimler geldi, kimler geçti.
Söz verenler, iki anahtar bir ev sözleriyle insanların bütün güzel ve samimi duygularını çalıp bugün yalılarda keyiflerini yapanları mı ararsınız…
30 yıl mührü elinde bulundurup ‘oyuncağı elinden alınmış kişiler gibi’ ille de ben diyenleri mi ararsınız.
İhtilalın kudretli paşaları, konseyler, bütün ekonomilerin altından çıkan kudretli kişilerin evlatlarının aldıklarından arta kalanları ile yetinen Türk insanları…
Hep bu masalın içinde masal kahramanları olarak yerlerini aldılar.
İyi insanlar, kötü insanlar… Hepsi var bu masalın içinde…
Açıp yeniden başta okumak gerektiğinde inanın her defasında üzüntü yaşarsınız. Çünkü size mutluluk adına fazla hareket kabiliyeti bırakmadılar.
Doğum günüm nedeniyle yine hüzünlendim, masalın sayfalarını açıp gözden geçirip yeniden okuma ihtiyacı duydum. Arayıp soran ve bu önemli günde benimle alakalı güzel duygular besleyenlere bir kez daha sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Hayat her şeye rağmen güzel…
Tadını çıkarın…