Ramazan Ayı’nda olmamız nedeniyle birçok kurum ve kuruluşlar iftar yemekleri düzenliyor.
Eksik olmasınlar beni de bu iftar yemeklerine davet ediyorlar. İmkânlarım ölçüsünde katılmaya, onların bu güzel ve örnek davranışlarına icabet etmeye çalışıyorum. Allah kabul etsin.
İftar sofraları berekettir. Aç ve yoksul insanların karınlarını doyurarak işlenen sevap elbette önemlidir ve Allah katında ulvidir.
İftar yemeklerini lüks yerlerde kişi başına en az 50 liradan başlayan fiyatlarla veren bir toplum haline geldik. En kötü bir iftar yemeği 30 liradan başlıyor.
Ben kendi adıma çocukları, özellikle de yetim, ihtiyaç sahibi çocukları sevindirmenin daha doğru olduğunu düşünenlerdenim.
Bunun içindir ki iftar sofrası için harcanan para ile yetimleri, kimsesizleri, çocukları sevindirmek daha doğru olur diye düşünenlerdenim. Elbette iftar sofralarını karşı değilim. Onların da olması gerektiği, zorunlu hale geldiği yerler vardır.
Bunda hem fikiriz. Lakin bazen bakıyorum, bütün iftar sofralarını katılan 100 kişilik bir gurup var. İftarları verenlerde onlar, iftar iftar dolaşıp her gün bir iftara katılanlar da onlar. Yani birbirlerine iftar veriyorlar.
Böyle iftar tarzlarına aslında itiraz ediyorum. Yoksa belediye olarak bir yerde iftar çadırı kurup o yerdeki insanların karınlarını doyurup açları,susuzları bulup onlara yardım eli ulatabiliyor iseniz ne mutlu sizlere.
İftar sofraları için harcanan paraların yerine insanlara yardım, çocukları sevindirmenin daha makbul olduğunu düşünüyorum.
Katılırsınız, katılmazsınız bilemem. Ancak bu düşünce bana ait.
Tıpkı cenaze sonrasında cenaze sahibinin gelen insanların karınlarını doyurmak için yemek verme telaşına düşmesinin yanlış olduğunu düşündüğüm gibi böyle düşünüyorum
Hayırlı Ramazanlar efendim.