Siyasetçilerin her daim hakemliğine başvurduğu kesimdir MİLLET…
Onun kararına herkesin saygı duyması istenir. En zor anlarda karar verme mercidir milletimiz. Milletin hakemliğine başvurmak istenilir. Hakemlikte sandığın ortaya konulmasıdır. Sandıktan çıkan kararın uygulanması da hakemlik iradesinin hayata geçirilmesidir.
Hep böyle olmuştur yıllarca. Kim büyük? Sorusuna da yanıt arandığında ‘En büyük hakem Millet’ denilir. Sorunun yanıtı da budur.
Böyle olması gerekir iken bazen siyasetçiler millete dayatmada bulunurlar. Milletin önüne ‘yerseniz böyle’ misalinden dayatmalar ile gelen siyasetçilerin ömrü uzun olmaz. Milleti kandıran, millet ile alay eden, milleti yok sayan siyasetçi ve siyasi irade uzun boylu gitmez. Alaşağı olur.
Tarihte bunun örneklerini çok yaşadık. Yüzde 20 oy alan partilerin bir sonraki seçimlerde yüzde 1’lere düşmesi, kudretli iktidarların yok olup gitmesi örnekler vardır siyasi tarihimizde.
20 yıldır iktidar olup halkın oyu ile sürekli güvenini kazanan iktidar olarak bugün ülkeyi yöneten AK Parti’nin ‘en büyük hakem millettir’ ilkesinden hareket etmesinin meyvelerini aldığını düşünüyorum. Millete sorarak, onun iznini alarak hareket etmek demek, siyasette yol haritası belirlemek demektir.
Şimdileri kim büyük? Sorusuna yanıt aranmaya başladı. Erken seçim istemi, sandık gelsin talebi derken hakemliğine başvurulması gereken milletin çektiği sıkıntıların artık dayanılmaz noktaya gelmesinden dolayı da muhalefet ‘erken seçim’ talebini dillendirdi. Yüksek ses tonuyla her yerde erken seçim konusunu işlemeye başladı.
İktidar ise ‘seçimler zamanında yapılacak’ diyerek siyasi istikrarı belirginleştirmenin derdinde. Ancak görünen bir gerçek var ki o da ülkede tüm partilerin seçim hazırlığı yaptığıdır. Herkes sahada. Sahaya çıkanların millete yönelik kampanyaları erken seçimin veya zamanında yapılacak olan seçimlerin aslında hangi kademelerden geçeceğini de bir şekilde ortaya koyuyor.
Bu seçim diğer seçimlerden biraz daha çetin geçecek. Daha çok ekonomi üzerine kurulu bir seçim olacak. Siyasi yönetim şeklinin ülkeyi bu hale getirdiğinden hareket eden muhalefet ile siyasi istikrardan bahseden iktidar arasında geçecek bu seçimin çetin geçmesi bekleniliyor.
Son anketlere bakacak olursanız mevcut iktidar azınlığa düşmüş gibi. Böyle gösteriliyor anketlerde. En azından anketler ile bu mesaj verilmeye çalışılıyor. Lakin seçim sattı mahalline girilmediği için ne söylenir ise söylensin erken olduğu düşüncesindeyim.
AK Parti ile MHP arasındaki Cumhur İttifakı’nda çatlak ses yok. Birbirlerine olan inançları tam. Millet İttifakı’nda ise halen belirsizlikler söz konusu. Kim kimle yol yürümek istemiyor? Sorusunu hala halka anlatabilmiş, izah etmiş değiller. HDP ile olan pozisyonlarına kaçamak yanıt ve davranış şekli ile seçime gider ise eğer Millet İttifakı, ortaya hezimet çıkabilir. Ki durum oraya doğru seyir ediyor.
Kim büyük? Diye yazıma başlık koymuştum. Büyük olanın da Millet olduğunu söylemiştim. İşte o büyük olan millet, bugün siyasi iradeden, iktidardan, muhalefetten bir istekte bulunuyor.
Diyor ki millet “Madem en büyük Millet. O zaman milletin sesine kulak verin. Şu seçim yasasını bir değiştirin. Lider sultasına bir son verin. Millet, kendini yönetecekleri kendileri seçip belirlesin. Liderler atamasın. Seçim kanununu değiştirin. Öyle karşımıza gelin”
Peki, siyasi irade bunu duyuyor mu?
Duymuyor. Sebebi ise işlerine gelmemesi…
O zaman millet de milletliğini göstersin. Bunu da sandıkta gösterecek sanırım. Bu kadar sıkıntının içinde yüzen, boğulan milletin kararına da o vakit siyasetçiler saygı duyacaklar.
Durum ve vaziyet o noktaya doğru seyir ediyor. Hakkımızda hayırlısı olsun inşallah.
Bu seçim çetin geçecek!