CHP Adana İl Örgütü, Cumhuriyet Bayramın’nda ilginçi bir taşra siyasetçisi kurnazlığına imza attı maalesef..
CHP İl Örgütü 28 Ekim günü kentin değişik yerlerine 29 Ekim’de yapılacak Cumhuriyet Yürüyüşü ile ilgili afişler astı..
CHP Afişinde dün saat 19.23’de Adana Büyükşehir Belediyesi önünden başlayıp Uğur Mumcu Meydanı’nda biten “Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü” sanki CHP Adana İl Örgütü tarafından düzenlenmiş gibi yansıtıldı..
Afişe gören, Cumhuriyet Yürüyüşünün CHP tarafından düzenlendiğini sanır.
Ama, işin aslı hiç de öyle değil..
CHP Adana İl Örgütünün afişinden günler önce (belki de bir hafta önce) kentin bulvar ve meydanlarına, bilboarddlara asılan afişlerde, aynı yürüyüşün Büyükşehir, Seyhan ve Çukurova ilçe belediyeleri tarafından asıldığı belirtiliyordu..
İki afiş arasındaki tek fark, CHP ‘ninkin de “Büyük Cumhuriyet Yürüyüşü” denilen yürüyüş, belediyelerin afişinde “Meşaleli Yürüyüş” olarak belirtiliyordu..
100. Yıl Cumhuriyet Konserleri ile birlikte ele alındığında, meşaleli ya da büyük Cumhuriyet yürüyüşü denilen yürüyüşün belediyeler tarafından düzenlendiği net biçimde anlaşılıyor..
Perki, bu durumda CHP Adana İl Örgütünün yaptığı ne oluyor?..
Tabii ki, emeğinin olmadığı bir etkinliğe sahip çıkmak..
Emeksiz yemek yemek..
Pişmiş aşı çalmak…
Halkın emek… dediği bir durumla karşı karşıyaıyz..
CHP Örgütü, kamu kaynaklarıyla düzenlenen bir etkinliği, kendisi düzenlemiş gibi göstererek, Adana halkını aldatmaya kalkışmıştır..
Rol çalmaya istemişler ama, asılsız astarsız emeksiz yemek yemeye kalkışmak yarardan çok zarar getirecektir CHP’nin çiçeği burnunda yöneticilerine..
Adanalıların nezdinde güven kaybına uğrayacaklardır..
Bundan sonra yaptıkları her açıklama kuşkuyla karşılacak, kafalarda acaba, yine başkalarının emeğine sahip mi çıkıyorlar, yine emeksiz yemek mi yemeye çalışıyorlar sorularının dolaşacak…
X
Kiliseler kadar olamadılar
Cumhuriyet Bayramı öncesi hiç dikkatinizi çekti mi bilmiyorum..
Camilerde Türk bayrağı asıldığına tanık olmadık..
Tarikat, cemaat adıyla anılan yüzlerce dinci yapılanmaların binalarında bir tane bile Türk bayrağı asılmadı..
Hatta, çoğu Gazze olayları gerekçesiyle ellerinde Filistin’in Osmanlı’ya isyanı sembolize eden bayrakları, arapça yazılı yeşil ve siyah bayraklarla meydanları doldurdular..
Gündemlerinde 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, ellerinde ve binalarında Türk bayrakları yoktu..
Atatürk’ün kurduğu Diyanet, sanki bir Cumhuriyet kurumu değil gibi davrandı..
Bir de kiliselere bakalım..
Türk Ortodoks Patrikhanesi her zaman olduğu gibi kilisesini Türk bayrakları ve Atatürk ile süslemişti..
Türk Ortodoks Patrikhanesi’nin bu tutumun zaten beklenen bir davranıştı..
Ancak başka kiliseler de Türk ulusunu Cumhuriyet Bayramı coşkusuna binalarına astıkları dev Türk bayraklarıyla ortak oldular..
Örneğin, Samsun’daki Protestan Babtist Agape Kilsesi’inde kilise pastörü tarafından Cumhuriyetin yüzüncü yılı için dev Türk bayrağı asıldı.
Kilise ayrıca, Cumhuriyetin kuruluşunu, düzenlenen ayinle dualarla da kutladı.. Atatürk’e ve yol arkadaşlarına dualar gönderildi, saygı ve minnet duyguları iletildi..
Sinagoglarda binalarına Türk bayrakları astılaı..
İslami cemaat ve tarikatlardan Türk devletine ve cumhuriyete çok daha bağlı olduklarının ortaya koydular..
Gönülden kutluyorum..
X
Türkan Şoray’ın bayrak sevgisi
Türk sinemasının büyük sanatçısı, Cumhuriyet Bayramı öncesinde büyüklüğünü bir kez daha gösterdi..
Türk simemasının Sultanı, evine Türk bayrağı astı ve tüm halkımıza de evlerine bayrak asmaları çağrısında bulundu..
Boşuna Türk simemasının Sultanı olmadığını bir kez daha ortaya koydu..
Çok yaşa Cumhuriyet kadını..
Çok yaşa Cumhuriyet sanatçısı..
Çok yaşa Türk sinemasının sultanı…