Birilerinin Türkiye'deki siyasal partileri dizayn etme çabaları sürüyor..
Partileri "hizaya getirme" planları devam ediyor..
Aslında, bu plan yeni değil..
FETÖ'nün kendine siyasal ayak oluşturmak için başlattığı kaset kumpasları da siyasal partileri dizayn etmeye yönelikti..
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile MHP'nin üst düzey yöneticilerine kurulan kaset komploları bu planların sonucuydu..
Komplo sonunda CHP, genel başkanını değiştirdi; MHP'nin çok sayıda yöneticisi siyaset dışı kaldı..
Kumpası kuranlar, kaset komplosundan sonra MHP'nin operasyona açık bir parti konumuna geldiğini düşündüler..
Genel Başkan Devlet Bahçeli'yi devirmek, MHP'yi tamamiyle ele geçirme zamanı geldiğini düşündüler..
Ancak Ülkücü direnç, hesapları bozdu..
Tarlalarda toplanılan kurultay, MHP'yi ele geçirmeye yetmedi..
Bunun üzerine, MHP'yi zayıflatmak için içinden parti çıkarma planını uygulamaya soktular..
Okyanus ötesi, ökyanus berisi elele MHP'yi bitiren parti olarak lanse ettikleri parti seçimlerde boyunun ölçüsünü aldı..
Cumhurbaşkanı diye ortaya çıkardıkları hanımefendi ancak dördüncü olabildi..
Ülkücüler, proje partisini değil kendi partilerini tercih ettiler..
Yani, MHP'yi zayıflatmak ve ele geçirme hesabında olanların hesabı şaştı..
MHP projesinin başarısızlığa uğramasının ardından, yeni hedef CHP oldu..
MHP'li bölen ancak istediği sonucu alamayan odaklar, şimdi aynı oyunu CHP üzerine oynamaya başladılar..
CHP'yi bölmek için uyguladıkları yöntem MHP'ye uyguladıkları yöntemin aynısı..
CHP tabanındaki kurultay talebini kullanmaya çalışıyorlar..
Olağanüstü kurultay isteklerini zirve yaptırmak istiyorlar..
Ancak, CHP'nin samimi tabanının kurultay isteği ile bunların istekleri arasında yüzseksen derece fark var..
CHP tabanı, iyi niyetle partisini iktidara taşıyacak yolu bulmak için kurultay istiyor..
Kurultay ateşine benzin dökenler ise, CHP'yi tıpkı MHP gibi bölmek, CHP'den de İyi Parti çıkarmak hesabındalar..
Hedeflerine ulaşmak için CHP'nin iyi niyetli tabanını kullanmaya çalışıyorlar..
MHP'de yaptıklarının aynısı bugün CHP'ye yapıyorlar..
Yöntem aynı olunca yolun da aynı olması da büyük olasılık..
Yani, çok yakında CHP'de bir tarla kurultayına tanık olursak şaşırmayacağız..
İşin garibi, MHP'yi bölme operasyonuna destek veren gazeteci, yorumcu türünden ekranlarda boy gösterip ahkam kesinlerin, CHP operasyonunda aynı işlevi üstlenmeleridir..
Konuşanlar aynnı, konuştukları ekranlar aynı...
Adamlar, iki farklı ideolojik yapıdaki iki partiye çektikleri operasyonda aktörleri bile değiştirmeye gerek duymuyorlar!…
*********************
40 gün olmuş bile!
Demokrat Partililerinin Halis Amcasını kaybedeli tam 40 gün olmuş..
Uzun yıllar DP, AP, DYP, DP'de siyaset yapan, partisinin verdiği her görevi yüksünmeden gönülden yerne getiren Halis İncesoy politikada artık çok zor rastladığımız kişilerdendi..
Siyasetin yanında sporcu kimliği de vardı..
Uzun yıllar sporla uğraşmış, hatta bir dönem Adanaspor'da yöneticilik yapmıştı..
İşte bu değerli insanı kaybedeli tam 40 gün olmuş..
Ölümünün 40'ıncı günü nedeniyle bugün saat 18.00'de mevlit okutulacak..
Halis İncesoy'un 40 mevlidi Toros Mahallesi 78028 Sokak Çağla Sitesi C Blok K. 4 (Kenan Evren Bulvarı Niğdeevi civarı)'nda okutulacak..
Işıklar içinde yat Halis amca…
Ruhun şad olsun...
********************
Türkgün hayırlı olsun
Ortdaoğu'daki ayrışmanın ardından Türk milliyetçiliği ekseninde yayın yapan bir yayın organı daha oalcak..
Ortadoğu'dan ayrılanlar "Türkgün" adlı bir gazete çıkaracaklarmış..
Ortadoğu'dan bir kaç gün önce ayrılan Mehmet Müftüoğlu'nun twitter hesabından yaptığı açıklamadan öğrendim yeni bir gazete çıkacağını ve adının "Türkgün" olacağını..
Türkgün, beklenildiği gibi sadece MHP'nin "resmi" yayın organı gibi bir politika izlerse, geleceği pek aydınlık olmayacaktır..
Türkiye'deki parti gazeteleri deneyimi, bunu gösteriyor..
Önlerinde kendilerinin de içinde bulundukları Ortadoğu örneği duruyor..
Mevcut gazeteler içerisinde değişik partilerin sözcülüğünü üstlenen gazetelerin satışları da ortada..
Daha geriye gidip, somut bir örnek verecek olursak, bu kez karşımıza "Son Havadis" Gazetesi örneği çıkıyor..
Son Havadis, dönemine göre ileri teknolojik olanaklara, gelişmiş muhabir ağına karşın, Adalet Partisi'nin yayın organı olmanın bedelini, Tercüman, Yeni İstanbul gibi gazeteler karşısında satışta çok geride kalarak ödedi. Sonunda kapısına kilit vurup yayın yaşamından çekilmişti..
Biz yine de Türkgün'e ve Türkgün'ü çıkaracak gazeteci dostlarımıza başarılar diliyoruz..
********************
Adım adım Avrasya'ya
Türkiye'de yıllarca, ülkenin AB ve ABD ile değil Avrasya ile birlikte olması gerektiğini yazıp çizdik..
Geleceğin öncelikle Türk dünyası ile ardından Avrasya ile işbirliğinde olduğunu söyledik..
Bu fikirde olanların bir kısmını Ergenekon kumpasında içeri attılar, yıllarca orada tuttular..
Ancka, önce Irak, ardından Suriye'de yaşanan olaylar, Türkiye'nin yerinin Avrasya olduğu devletimizin yöneticileri de anladı..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Suriye konusunda Rusya ve İran ile birlikte hareket etmesi, Türkiye ile Avrasya ülkelerini daha da yakınlaştırdı..
Birbirimizi daha iyi anlamamızı sağladı..
İçeriden ve dışarıdan bu birlikteliği sekteye uğratmak isteyenler çıkıyor..
Zaman zaman, işbirliğine helal getirecek açıklamalar yapanlara rastlıyoruz ama, Erdoğan'ın bu konuda net olması Türkiye ile Avrasya işbirliğini her geçen gün daha da ileriye taşıyor..
Astana'da yapılan Suriye görüşmelerine, dün bir yenisi eklendi..
Türkiye, Rusya ve iran diplomatik heyetleri, Soçi'deki çatışmasızlık bölgelerinin durumunu, gelinen son noktayı ve siyasaül geçiş çalışmalarını tartışmak için bir araya geldi..
Astana ve Soçi toplantıları, Türkiye'nin Avrasya'da lider ülke olarak yerini almasının zeminini hazırlıyor..
İkinci cumhurbaşkanımız İsmet İnönü'nün dediği gibi, yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye o dünyada yerini alıyor..
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dile getirdiği gibi, elbette Türkiye - Rusya, Türkiye - İran ilişkilerini kıskananlar trumplar çıkacak..
Ne diyelim: Kıskananlar çatlasın!…