Çok iddiaya girmem ve sevmem de aslında…
Lakin karşımdaki kişi iddia konusunda ısrarcı olur ise onun iddiasını eğer çürütebilecek isem yanıt veririm. Değilim ise iddiasını sadece duyar ve gelip geçerim.
Adana’da siyaset yapmanın zorluğunu en iyi bilenlerdenim. Çeyrek asırdır siyaseti takip edip siyaseti yazan birisi olarak bu zorluğu her dönem gören birisiyim. Hal böyle olunca da siyasetçiler ile de fazla yüzgöz olmak istemem.
Nerede bir soluk verip hal ve hatır sormaya başlanılacak muhabbet açılsa söz Büyükşehir ve diğer ilçelerdeki belediye başkanlarının yöneticilik anlayışlarına ve tavırlarına geliyor. Herkes de maşallah siyaset uzmanı…
Bilmedikleri yok, iddia etmedikleri konu da hemen hemen yok gibi…
Bize de dinlemek düşüyor. Önce iddialarını ortaya koyuyorlar sonra da ‘sence’ diyerek soru soruyorlar.
En fazla üzerinde tartışılan ve iddia noktasına gelinen konu Zeydan Karalar konusu…
Bunu peşinen belirteyim. ‘Zeydan Karalar başarılı olur mu? Böyle gider ise ikinci kez belediye başkanı adayı yapılmış olsa dahi seçimi kazanır mı? Kazanamaz mı?’ Bütün konu bu aslında.
CHP’nin parti tabanında ciddi anlamda homurdanmalar var…
Beklenti içinde olanların beklentileri gerçekleşmediği için ‘keşke’ diye söze başlayanlar var.
Olumsuz olmayıp da daha beklemek gerektiğini söyleyenler var. Karalar’ın huyunu bildikleri için bu derin sessizliğin başka konuları beraberinde getireceğine inananlar var.
Bu yorumları getirenler ile iddiaya girmedim ama iddia sahiplerinden birisinin çok önemli bulduğum bir cümlesi oldu. Bunu sizlerle paylaşmak istiyorum.
‘Karalar hesap adamıdır. Yeri ve zamanı hesap ederek iki ya da üç hamle sonrasının hesabını yapar. Buna rağmen ben endişeliyim. Çünkü Karalar’ın önüne set çekip önünü kapatmaya çalışanlar var. Bu ekiple bu iş olmaz…’
Bu cümleyi edenler de yıllarını CHP’ye veren isimler olunca ben de kendilerine ‘vardır elbette bir bildiğiniz’ diyerek yanıt verdim.
Demem odur ki, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin hal ve gidişatı çok iyi değil… Bu iyi olmayan gidişat siyaseten yönetim tarzı açısından. Onu peşinen belirtelim.
Zeydan Karalar’ın belediyedeki tasarruf tedbirlerine diyecek söz bulamayanların ‘bilerek belediyeyi devir aldı’ yaklaşımı da aslında yabana atılacak bir söz de değil…
Yani Karalar üzerinden ve belediyenin durumundan karşılıklı iddiaya girecek noktaya gelen yurttaşın da kendine göre getirdiği yaklaşımları var. Ben bunlara tercüman olmak istedim.
31 Aralık tarihinde sözleşmesi sona ereceklerin yeniden sözleşmelerinin yapılmayacak olmasından kaynaklı beklentinin de özellikle CHP tabanına ‘umut’ diyerek sunulmuş olmasının da getirisinin yanında ne kadar götürüsünün olacağını ancak yılbaşından sonra göreceğiz.
Sözün özü, hal ve gidişat hiç mi hiç iyi değil…