Siyaseten rakibinizin ön plana çıktığını gördüğünüzde onu geri plana düşürmek adına adeta kendinizi görevli hissedersiniz!
Karalama kampanyası başlatırsınız. Bir yerlerden dedikodu diye başlayan cümleler ile rakibinizi küçük düşürmeye başlatırsınız!
Maalesef Adana siyasetinde bu çok ama çok geçerli bir yöntem!
Böyle olmaması gerekiyor elbette. Yüzüne karşı söyleyemediklerini arkasından ‘öyle diyorlar’ diyerek başlayan cümleler ile yıpratmak insanlığa hiç yakışmaz. Son günlerde özellikle ilçe belediye başkanlıklarına talip olmak isteyen isimlere yönelik bir karalama kampanyasının başlatıldığını görüyorum.
Maalesef diyorum, buna ne yazık ki basın kuruluşları olan meslektaşlarımız da bir şekilde alet oluyorlar. Kendilerine verilen görev gibi kabul ederek yüksek ses tonuyla rakipleri hedef tahtasına oturtarak olmadık ithamlarda bulunuyorlar.
Yemedikleri halt kalmayanların karşısındaki rakiplerine yönelik takındıkları tavırları görünce de onların içine düştükleri bu gülünç duruma ne yapacağımı inanın bilmiyorum.
Oysaki karalama kampanyasını yapacakları yere kendilerini anlatma, neden aday olmak istediklerini ifade etme yöntemini seçerek halka dokunmayı tercih etseler doğru olanı yaparlar.
Rakibini karalamaya çalışanların da onlardan geri kalan yanları olmayınca inanın yaptıkları çalışmalar kendilerine gerisin geri dönüyor ve üzerlerine yapışıyor…
Toplum mühendisliğine soyunan aklı kendine yetmeyenlerin bu karalama kampanyalarına yönelik balıklama atlamalarının da elbette bir sebebi var.
‘Birileri onları yemliyor’
Evet, resmen yemliyor. Yani önlerine koydukları küçük imkânlar ile ellerindeki fırça ile sürekli lekelemek derdindeler…
Bunları görünce de insan üzülüyor.
Elbette bunlar bizim görüşümüz. Yerel siyaset yapmak isteyenlerin siyaset yapmak istedikleri partilerde kendilerine yer bulamamalarının bir nedeni de karalama kampanyalarına maruz kalmalarıdır. Geçmişte bunun çok örneklerini yaşadık, gördük.
Öyle ki bu kentte bir belediye başkanı karşısına aday olması muhtemel veya siyaseten rakip olabileceğini bildiği bir şahsı, çirkin ve kirli iftiralar ile karşı karşıya bıraktırıp bunu da basın kuruluşlarına duyurup haber yapmalarını sağlayarak aşağılık siyasetlerinin kirli örneklerini insanların zihinlerine kazımıştı.
Bütün bunlar yaşandı ne yazık ki Adana’da.
İnşallah Mart 2019’da yapılacak olan yerel seçimlerde böylesine kirli olaylar ile Adana karşı karşıya kalmaz diyelim.
Temenni edelim ki, parti liderleri de kendi partilerinden aday olmayı düşünenleri şöyle bir fizibilite ederek kantara çıkarsın. Onları tartıp bir elesin, içlerinden çürük olanları da ‘aday olma’ diyerek ellerinin tersi ile itsinler.
Bu dönem kalibresi çok yüksek adaylar bekliyoruz Adana adına.
Bunu sağlayacak olan da parti genel başkanlarıdır. Adana’dan Ankara’ya bilgi akışı sağlayanlara kulak asmadan doğruyu bularak çok kaliteli adayları halkın önüne koyabilen siyasi partiler kentimizde ipi göğüslerler.
Hakkımızda hayırlısı olsun diyelim ve Pazartesi günü buluşmak dileğiyle.