‘Gelen ağam, giden paşam’ diyenler ile ‘Kral öldü, yaşasın yeni kral’ diyenlerin arasında hiç fark yok.
Bunu söyleyenlerin sayısı da oldukça çok!
Maalesef diyorum, oldukça çok. Kral öldü, yaşasın yeni kral diyecek kadar oldu insanlar. Nokta kadar menfaat için virgül kadar eğilmeyi tercih ediyorlar…
STK’ların sayısını merak edip bir çetele tutayım istedim. Resmi olarak kongrelerini yaparak aktif çalışanlar ile ‘tabelada kalanları’ şöyle bir ayrıştırıp bu şehirde kimlerin ‘Kral öldü, yaşasın yeni kral’ dediklerini de bu çeteleye göre sınıflandırmak istedim.
Bakıyorum da son günlerde bir yarış içine girdiler. Ziyaretler yaparak daha üç günlük hizmeti olanları gökleri çıkarmalar, ödül vermeler, takdir etmeler, temennilerini dile getirmeler ‘kırıla’ gidiyor.
Beklentiler yüksek olunca ‘takla atmalarda’ kısa zamanda gelmeye başladı. Hızını alamayanlar dahi var, yollara düşüp ‘Allah rızası için’ demedikleri kaldı bir tek!
Sözün özü hesap peşindeler. Keşke böyle olmasa diyeceğim ama nereye elinizi atar iseniz atın herkesin bir hesabının olduğunu görüyorum. Beklentilerini de yükselterek ellerini açmışlar, ‘Ya Rabbi’ demeyi ihmal etmiyorlar.
Sizin aklınız alıyor mu bilmem ama benim aklım almıyor. İki aylık belediye başkana takdir ve teşekkür edilecek noktaya kısa zamanda gelinebiliyor mu? Bu kadar kolay mı?
‘Biz sizi daha öncesinden tanıyoruz, sizin yapacağınıza güveniyoruz’ diyebilmek ayrı bir şey. Bunu resmiyete dökerek kamuoyunun önünde deklare edip ‘Kral öldü, yaşasın yeni kral’ demek durumuna düşmek ayrı bir şey…
Çünkü aynı isimler dünün idarecilerine de aynısını yaptılar. Yağladılar, balladılar. Alladılar, pulladılar.
Gidene ‘güle güle’ gelene de ‘hoş geldin’ diyerek aslında kendi renklerini ortaya koydular. Onlara rağbet ederek, onların sözleriyle ayakları yere basmayanlara da diyecek bir çift sözümüz var elbette.
Sakın ola bunların sözleriyle ayaklarınızı yerden kesmeyin. Yarın size de aynı şeyi yaparlar…
Bu şehrin kadersizliği de her daim söylediğim üzere kentin geleceğine karar veren kişi sayısı 100, bilemediniz 200 kişi. Masanın bir kenarından kalkıp diğer tarafına oturanlar da bunlar. Karar verme yetkisini elinde bulunduranlar da…
Ufukları aslında belli, vizyonları da belli. Maalesef belli olanlara yetkiyi verip duruyoruz.
Sanki bu şehirde başkaca yönetme yeteneği olan kişiler yok…
Siz görev almaz iseniz birileri gelip o boşluğu dolduruyor. Sonuç bu aslında…
Yazımızın sonuna gelelim ve kralı öldürüp yerine gelen yeni krallara şirinlik yapanların da gözden kaçmadıklarını bildiğimizi belirtelim ve son bir cümle ile yazımızı noktalayalım.
Gereksiz ise kaldırıp at, gereksiz değil ise ederi kadar değer ver, işine baksın…