Yazımın başlığını çok iddialı bulabilirsiniz ancak bana göre olması gereken bir kurallar manzumesi olarak gördüğüm olaylar için bu başlığı kullanma ihtiyacı duydum.
Adana’da sağlık konusunda en fazla haber ve makale kaleme alan kişi sanırım benim. Sanki sağlıktan sorumlu gazeteci gibiyim!
Mesleki anlamda görevimizi yerine getiriyoruz. Sıkıntı yok…
Adana’daki devlet hastanelerindeki aksaklıkları sürekli kaleme almaktan inanın ben yoruldum.
Bugün sizlere hastanelerdeki mesailerden söz edeceğim. Hastane içinde aynı görevi yapanlar arasındaki adil olmayan davranışlardan, kuralların herkese eşit olarak uygulanmadığından bahsedeceğim.
Hiç dikkat ettiniz mi bilmiyorum ama hastane çalışanları arasında adaletsizlik var. Bir kısım çalışan adeta el ense yatıyor. Bir kısmı ise ırgat gibi çalışıyor.
Parti kanalıyla işe giren, arkasında dayısı(!) olanlar bir odanın içinde 3 kişi olmak üzere el ense yatıyor! Diğer çalışanların gözünün içine bakarak hem de!
Mesai saatleri ise çalışanların kafalarına göre değişiyor. Hastanelerin genel yönetim anlayışına göre değişiyor. Bir hastanede saat 15.00 olduğunda ne doktor bulabiliyorsunuz, ne de poliklinik yapan görevli…
Bazı hastaneler ise saat 17.00’ye kadar herkes mesai başında.
İsmini 5 Ocak Devlet Hastanesi olarak kurmalarının doğru olmadığını savunduğum Mersin Yolu’ndaki yeni hastaneye değişik hastanelerden personeller atandı. Değişik yerlerden personeller atanınca yeni atanan personeller kendi geldikleri hastanelerin kurallarına göre hareket edince ortaya çok çirkin görüntüler çıkmaya başladı.
Doktor ayrı mesai hizmeti, hemşire ayrı, çalışan personel ve hizmetliler ayrı mesai hizmete vermeye başladı!
Hastane idaresi de bunu bir düzene koymak adına harekete geçti ama bunu beceremedi!
Beceremedi, hastane yeniydi ama alışkanlıklar eskiydi. Torpilliler çalışmadı, ırgatlar çalışmayı sürdürdü. İdareci diye konumlandırılan bazı isimlerin çalışan personellere uyguladığı mobing ortaya çıkmaya başladı.
Siyasi nüfusunu kullananların tavırları personeller arasında sıkıntı yaratmaya başladı.
Bu gelişmelerden Adana İl Sağlık Müdürümüz Dr. Halil Nacar Beyin haberdar olduğunu düşünmüyorum. O kadar sorunun arasında bunla uğraşacak değil ya!
Bu nedenle bu yazıyla haberdar olmasını kendisinden rica ediyorum. 5 Ocak Devlet Hastanesi’nde çalışanlar çok rahatsız. Hastaneyi kışla yönetim anlayışı ile dizayn etmeye çalışmak istenirken adil davranılmamasının da iyi neticeler vermeyeceğine inananlardanım.
Ulaşım konusunda, işe yetişme konusunda ve işi bırakma saati ile evine ulaşmada uyumsuzluk yaşayan personellere idarenin ‘canınızı yakarım’ şeklinde yaklaşmasını da personel ‘yakta görelim’ diyerek yanıt verirse ne olacak?
Dedim ya, herkesin bir dayısı var…
Bazen aklımdan ne geçiyor biliyor musunuz? Tıpkı trafikte fahri müfettişler olduğu gibi sağlıkta da fahri müfettiş ihdas edilsin!
Madem yöneticiler her konuya yetemiyorlar. Her konudan haberdar olmuyorlar. Şikâyet olunca konuya müdahil olmanın yerine fahri sağlık müfettişi ihdası ile konuyu çözsünler!
Benimkisi ütopya!
Sonuç itibariyle 5 Ocak Devlet Hastanesi’nde çalışanlar sıkıntılı, tepkili…
Orası hastane, kışla değil!
Yöneticilerin de yönetim şeklini kurallar dâhilinde, herkese adil olarak, kayırmacılık yapmadan yerine getirmesi gerekir.
Biz de bunu Sayın Halil Nacar beye iletmiş olalım…