Önceki gün Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın basın toplantısı düzenleyerek ASKİ’deki usulsüzleri dile getirmesinin ardından konunun birinci derecede muhatabı olan eski ASKİ Gene Müdürü ve halen Konya Ereğli’nin belediye başkanı olan Hüseyin Oprukçu ile görüşmek istedim.
İşlerinin yoğunluğu nedeniyle akşam saatlerinde dönebildi Sayın Oprukçu telefon ile bana. Neden aradığımı izah etmeye çalışır iken konudan haberdar olduğunu söyledi ve ifadelerin satır başlarını sanki kafasına not etmiş gibi her suçlamaya kalem kalem yanıt verircesine açıklamalarını sürdürdü.
Öncelikle FETÖ olayından dolayı yargılanan, gazetesi kapatılan bir kişiye olan kızgınlığını dile getirip sözüne başladı. O kişinin salonda hangi gerekçe ile yer aldığını şahsım adına bende bilmiyorum. Lakin soru sormasına da izin verildi. Bu konuda Oprukçu’nun kızgınlığını da anlıyorum.
Kendisinin Konyalı kişileri işe almasını yorumladı. Adana’daki Konyalı Dernekleri işaret edip sonrasında Karalar’dan yana saf değiştiren bu dernek yöneticilerinin bilgisi dâhilinde Adana’da yaşayan Konyalıları işe aldığını, Ereğli’den birkaç kişiyi de işe başlattığını söyledi Sayın Oprukçu.
“Bilerek ve isteyerek yanlış yapmam” dedi…
“Kul halkı yemem” dedi…
“Devleti zarar uğratmam” dedi.
“Eğer ortada bir usulsüzlük var ise onun da hesabını adalet sorar” dedi ve adliyeyi gösterdi.
Daha da ileriye gidip ASKİ’deki Karalar dönemi yöneticilerin geçmiş yılların ezik yöneticileri olduğunu ve onların yanlış yönlendirmeleri ile siyasi linç girişimi altında böyle açıklama yaptığını iddia ettiği Zeydan Karalar’ın da belediye başkanı olduğuna dikkat çekip insanları kapı önüne koyarak işçi kıyımı yaptığını da söylemekten kaçınmadı.
Oprukçu ile konuşmamdan şunu anladım.
Oprukçu diyor ki, ‘beni bir telefonla arayarak ASKİ’yi sorsaydı, bu iddia edilen konuları sorsaydı izahatını verecek birilerini bulurdu. Hüseyin Oprukçu hesap vermekten kaçınmaz. Eğer kendisine ait bir sorumluluk var ise devletin tüm hesapları orada… Bu hesapları da herkes açıp hak arayabilir’…
Bu da gösteriyor ki Zeydan Karalar’ı Oprukçu’ya göre yanlış yönlendiriyorlar…
Bir başka anladığım konu da şu, bütün olumsuzluğun eğer varsa ortada bir sorumlusu var. Bu sorumlularını bulup onu adalet önüne çıkarmak da belediye başkanına, sonraki yöneticilere düşer…
Anladığım bunlar Sayın Oprukçu ile yaptığım konuşmadan çıkan özet…
ASKİ konusundaki bu usulsüzlük suçlamalarının ardı gelecek mi? Sanırım gelecek…
Hatta belediye ile de ilgili bazı iddialar Eylül ayında gündeme taşınacak. Bakalım orada neler olacak?
Siyasi linç hissi ile mi yoksa devlete verilen zararı koruyup kollamak amacıyla mı ortaya atıldı bu kadar iddialar? Onu da zaman içindeki gelişmelere bakarak anlayacağız.