Kısa adı TMMOB olan Türk Mühendis ve Mimarlar Odalar Birliği’nin ben genç mühendislerden yararlanmanın derdinde olduğunu düşünüyorum ve bunu da ifade edeceğim gelişme ile ortaya koymaya çalışacağım.
Benim iddiamdan sonra TMMOB yetkilileri çıkıp tüzükten, yasadan bahsedecek. Lakin gençleri mesleğe kazandırma adına yardımcı olduklarından, olabildiklerinden asla bahsedemeyecekler!
Mühendislik fakültesinden mezun oldunuz. Türkiye koşullarında okuldan mezun olur olmaz iş bulmanız mümkün değil. Diyelim ki 2020 yılında mezun oldunuz fakülteden.
Bir şekilde özel sektörde çalışmak istiyorsunuz. Sigortalı bir şekilde işe başlayacaksınız. Sizden ilgili meslek odanıza kayıt yaptırmanız isteniyor.
2024 yılında özel sektörde iş buldunuz. Oda kaydınızı yaptırmaya gittiniz. Size TMMOB kuralı gereğince mezun olduğunuz yıldan bu güne kadar geçen süredeki üye aidatlarını ödemek zorunda olduğunuzu ifade ederler. 2020 yılında mezunsunuz. 2024 yılında odaya kayıt yaptırdığınızda 4 yıllık üye aidatını ödemek zorundasınız!
Eğer mezun olduğunuz yıl ile odaya kayıt yaptırdığınız yıl arasında 5 yıldan fazla zaman geçmiş ise geriye dönük 5 yıllık üye aidatlarını sizden istiyor meslek odası!
Sanki işlettiğiniz bir iş yerinin veya tarlanın ecrimisilini öder gibi sizden 5 yıllık üye aidatı isteniliyor!
Ben bunun hukuksuzluk olduğunu düşünüyorum. Vermediğiniz hizmetin bedelini istemek gibi. Üye kaydı kişinin bireysel tercihidir. Üye olduğunuz gün sorumluluğunuz başlar. Geriye dönük üye aidatını yatırmalarını istemek resmen ‘soygunculuktur’ bana göre.
TMMOB’un yöneticileri aslan demokrat yöneticilerdir! Her konuda ‘aydın’ olarak görüş beyan edip ‘demokrasi, özgürlük, hak, hukuk, adalet’ diye söylemlerde bulunurlar ama okuldan mezun olan çocuklardan haksız, hukuksuz, adaletsiz olarak aidat parasını tahsil ederler.
Olay bir adet bundan ibaret…
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘odaları revize etmek’ düşüncesiyle ortaya koyduğu fikirler o kadar doğruymuş ki, şimdi daha iyi anlıyorum. Mühendis ve mimarlar üzerinden yöneticilik yapanların haksızlık ve hukuksuzluklarını tüzük, yasa gibi temelde yanlış olan tavırlar, uygulamalar ile savunacak olmalarını da hiç ama hiç kabul etmiyorum.
Bir adet bunu izah etmek istedim. Yorum siz kıymetli okuyucularımızındır.