Perakende sektörü son aylarda döviz kuru artışını bahane edip yüksek oranlarda zam yaparak oldukça kötü bir sınav verdi.
Artan döviz kurlarının ardından büyük marketlerin bir çoğunun ürünlerine zam yapması sonrası hükümet ekim ayı başında ‘’Enflasyonla top yekün mücadele’’ programı adı altında kampanya başlatmıştı. Bu kampanya ya büyük marketler zinciri ve firmalar katılarak 50’ye yakın üründe yüzde 10 indirim kararı almıştı.
‘’Almıştı’’ diyoruz çünkü indirim mindirim yaptıkları yok. İndirim yaptıkları ürünlerin gramajını düşürüp indirime gittiler. Anlayacağınız fiyat yine aynı. Sadece etiketleri değiştirdiler. Göya enflasyonla mücadele programına destek verdiler. Verdikleri destek sadece sözde kaldı. Hükümet yetkilileri ile fotoğraflar çektirerek bir güzel kendi reklamlarını da yapmış oldular.
Hem etiket hem gramajlarda hile ile vurgun peşinde olanlar vatandaşı kandırdıklarını sanıyorlar. Oysa biz tüketiciler bunun böyle olmadığını gayetiyi biliyoruz. Ancak napacaksın almak durumundasın.
Bu durumu fark eden kamu otoritesi de yani bakanlık harekete geçerek 2,5 ay önce bir yasa çıkartarak satıcı firmanın girdi maliyeti ile döviz kuru artışında rafa koyduğu ürünün fiyatını ispatlama zorunluluğunu getirdi.
Herhangi bir gerekçe gösterilmeden yapılan her artışta ürün başına 6 bin 900 lirada ceza var. Yani bu artışı 10 üründe yaptıysan 69 bin lira, ülke genelinde yaptıysan aynı kanuna göre 690 bin lira cezan uygulanacak.
Yapılan denetimlerde de bir çok firmaya cezalar yağdı. Ancak, bunlar yeterli mi? elbette değil, denetimler daha çok artırılmalı, firmaların gramaj ve indirim oranına özellikle dikkat edilmeli.