Sınır kapılarımızdan Tırlar ile giren yüzleri bulan tarım topraklarında yetiştirilen ürünleri maalesef diyorum tüketen bir toplum haline geldi. Yediğimiz, içtiğimiz her şey adeta yerli üretimden uzak, ithal edilen ürünler konumunda.
Bundan vazgeçmemiz gerekiyor. Yerli üreticilerin desteklenerek yerli ürünlerin yetiştirilmesi noktasında özellikle belediyelerin yani yerel yönetimlerin önemli projeler gerçekleştirdiklerini görünce de tarım adına mutlu oluyorum. Yerli ürünlerin yetiştirilmesine destek olunup çıkan ürünlerinde değerlendirmesine hangi belediye katkı koyuyor ise bana göre doğruyu yapıyor.
Köylü pazarları kurulurdu yıllar öncesinde. Köylü vatandaşlarımız doğal ürettikleri ürünleri getirip bu pazarlarda satarlardı. Hatta bazı ürünlerde takas olurdu. O günlerden uzaklaştık. Her ürün markette satılır oldu. Markette bir yanda deterjan, diğer yanda et, öbür tarafta ise tarım ürünleri satılıyor. Yetmiyor, markette adam kırtasiye malzemeleri satıyor.
Gözleri aç olunca yapacak çok şeyi olanlarda yıllarca bunu seyrediyor.
Yerli üretim yapmak zorunda olan çiftçinin hali ortada duruyor. Belediyeler, kendi mülkiyeti altında olan tarlalarda yerli ürünler yetiştiriyorlar. Örneğin Pozantı ve Ceyhan Belediyeleri. Bu iki belediye de karakılçık buğdayı yetiştiriyor. Kendilerini kutluyorum.
Organik tarım uygulamalarına döndü bazı belediyelerimiz. Köylüyü desteklemek adına fide dağıtılıyor. Ücret almadan bu ürünlerin fideleriyle tarıma destek veriliyor. Yerinde tarım yapılarak köylünün de kente doğru akışının önüne geçilip tarımdan insanların uzaklaşması önleniyor.
Adana’daki bazı belediyelerimiz bahçe bitkileri için tohumdan fide üretme çalışması yapıyorlar. Fide mevsimine de bunu yetiştiriyorlar. Yetmediği yerde satın alarak çiftçiye destek veriliyor. Yine pandemi döneminde çiftçiye mazot desteği yapıldı. Bu da önemli bir katkıydı.
Sosyal ve Üreten Belediyecilik anlayışı ile hareket eden belediyeler kazanıyor. Bu belediye sınırlarındaki yurttaşlarımızda haliyle kazanıyor.
Yerli malı tüketmemiz gerekiyor. Bunun için kim ne kadar destek veriyorsa onu kutlamak gerekiyor. Ben de belediyelerimize katkılarından dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye tarım topraklarının da betonlaşmadan gelecek nesillere devri konusunda duyarlı olmamız gerektiğini de bu vesile ile dile getirmiş olalım.
Her şeyin başı yerli üretim…