Hadi gelin bir an için gözlerimizi kapayalım ve her birimizin bir akarsu veya bir dere olduğumuzu düşünelim.
Hayal edemediniz mi? Arkanıza yaslanın ve tekrar gözlerinizi kapayarak bir akarsu gibi akışa bırakın kendinizi. Akarsu veya dere olarak bazen çağlıyorsunuz; bazen kocaman bir uçurumdan aşağıya doğru hızla akıyorsunuz. Bazen gürül gürülsünüz; bazen çok durgunsunuz. Bazen önünüze kocaman kocaman kayalar, dağlar çıkıyor; aşmak için bekliyorsunuz; tıkanıyor ve yosun tutuyorsunuz.
Bizim de akarsu gibi kesintisiz bir yaşam enerjimiz var. Bununla birlikte gün gelir bazı kişiler, bazı problemler veya olaylar nedeniyle bu yaşam enerjimiz bir yerde bir şekilde tıkanır. Ve bu tıkanıklıklar bizim o anı ve süreci tam olarak yaşamamızı engeller, takılıp kalırız. İlerlemeye çalışsak bile tam olarak yaşayıp bitiremediğimiz için o geçmiş durumu da bizimle birlikte geleceğe taşırız.
Geçmişimize takılıp kalmak, gideceğimiz yönü görebilmemiz, içinde bulunduğumuz anın güzelliklerini ve bize sunduğu fırsatları görmemiz açısından büyük bir engeldir. Yeni kararlar almamız zorlaşır, kendimizi kararsız, sorunlarla başa çıkmakta zorlanan bir halde bulabiliriz. Duygusal zorluklar baş ağrısı, sırt ağrısı, hazımsızlık, şişkinlik gibi fiziksel problemleri de beraberinde getirebilir ve en nihayetinde kendimizi birden depresyonla boğuşurken bulabiliriz.
Peki ne yapmalı?
Öncelikle karşılaştığınız durumu veya olayı kabullenebilmeli ve akışa bırakmayı öğrenmelisiniz. Bu süreçte duygularınızın farkında olarak, onların esiri olmak yerine onları yönetebilmeli ve özellikle varsa öfkenizi kontrol altına alabilmelisiniz. Öfke ve sevgi iki ayrı kutupta yaşanan çok güçlü duygulardır ve öfke çok büyükse içinizdeki tüm sevginin üzerini örtebilir. Aynı şekilde sevgi daha büyükse öfkeyi tamamen kapsayabilir. Sizin terazide durum nasıl şöyle bir kontrol edin.
Ayrıca uzun vadede önünüzü görmekte zorlanıyorsanız kendinize kısa vadeli hedefler belirleyerek hayatınıza heyecan katabilirsiniz. Böylelikle gündeminiz biraz da olsa değişebilir ve durumdan uzaklaşma fırsatı bulduğunuz için olaya daha farklı açılardan bakabilirsiniz.
Bu süreçte kendinizi rahatlatacak küçük uğraşlar veya aktiviteler bulmak da size yardımcı olabilir. Hatta sosyal sorumluluk projelerinde görev alarak hem başkalarına yardım etmenin tarifsiz mutluluğunu yaşayabilir hem de onların nasıl problemlerle karşılaştıklarını gözlemleyebilirsiniz. Kim bilir belki onların problemlerini çözmeye çalışırken kendi sorunlarınızın da esas kaynağını da görebilirsiniz.
Son olarak elinizdekilerin kıymetini bilmek ve yaşanmış olan her ne varsa şükran duymak da geçmişi anlamanıza ve ileriye doğru bir adım atmanızı sağlayabilir.
Unutmayın her birimiz büyüme ve gelişme için gereken potansiyele sahibiz ve sadece biz kendimize yardımcı olabiliriz.
Sevgilerimle,