Eski bir söz “Korktuğunuz şeylerden özgürleşene kadar, korktuklarınız başınıza gelecektir” der.
Korku insanın yaşadığı ilk ve en temel duygudur. Doğum esnasında –anne rahminden kopma anı- bütünlüğümüzü kaybetme kaygısı yaşarız. (Yaşamımızın geri kalanında da o bütünlük ihtiyacımızı tekrar kazanma beklentisi içerisinde oluruz hep)
Peki korkular hayatımızı nasıl etkiler?
Korku özellikle tehlike anlarında yaşamımızı sürdürmemiz için uygun eylemi yapmamızı sağlayan doğal ve gerekli bir duygudur. Kaçma, savaşma ya da donma davranışlarından en uygununu seçerek kendimizi tehlikelere karşı koruruz. Ancak ortada gerçek bir tehlike kalmadığı durumlarda bile kötü bir şeyler olacakmış hissi devam ediyorsa ve bedenimizde fiziksel tepkiler oluşuyorsa korku yerini kaygı ve endişeye bırakmış demektir. Sürekli kaygı ve endişe halinde kalmak zihnimizin kontrolünü kaybetmemize yol açarak hayatımızı zorlaştırmakta ve hatta bilinçliseçimler yapmamızın önündeki en büyükengel haline gelmektedir.
Korkuların çoğu, gerçeklerden değil; yanlış kanı ve beklentilerden kaynaklanmaktadır. Çünkü insanlar, çevrelerinde gördükleri ve her insanın başına gelmesi ihtimal dahilinde olan olayları sık sık düşünerek, daha onlar gerçekleşmeden endişelenmeye başlarlar. Oysa belki de onca endişelendikleri şeylerden hiçbiri onların başına gelmeyecektir.
Seneca, arkadaşıLucilius’a yazdığı bir mektupta, şöyle der ‘Sana bir şey salık vereceğim. Vaktinden önce mutsuz olma!Başında dolandığını sanıp korktuğun felaketler belki de hiç gelmeyecek başına, hiç olmazsa şimdiye değin gelmedi kesinlikle . O halde kimi korkularımız bize gerektiğinden çok acı veriyor, kimisi de hiç gerekmediği halde! Acımızı ya büyütüyoruz, ya vaktinden önce acı çekiyoruz ya da acıyı kendimiz yaratıyoruz”
Herhangi bir konuda bu kaygı ve endişe ekseninde sıkışıp kaldığınızda şu soruları sorun lütfen kendinize. ‘Beni böyle hissetmeye iten nedir? (Değersizlik, başarısız olma, yalnız kalma korkusu vb)’ ‘Başka hangi duygularım bana eşlik ediyor?’ ‘Bu korku ve endişelerim ortadan kalkmış olsaydı hayatımda neler değişmiş olurdu?’ ‘Bu korku duygumun altında daha pozitif, daha kapsayıcı hangi duygum var?’Cevaplarınızı yazarak bir kağıda dökebilirsiniz.Korku ve endişelerinizin hayatınızı nasıl yönlendirdiğini fark ettiğinizde onları ‘ben yapabilirim’e dönüştürmek için kendinize bir fırsat yaratabilirsiniz.
Unutmayalım, gerçek anlamda özgürlüğe giden yol, korkularımızı ve kendimizi olduğumuz gibi kabul edebilme ve sadece ve sadece kendimiz olma cesaretini gösterebilmekten geçer.
Sevgilerimle,